18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 47. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lev ḣaracû fîkum mâ zâdûkum illâ ḣabâlen veleevda’û ḣilâlekum yebġûnekumu-lfitnete vefîkum semmâ’ûne lehum(k) va(A)llâhu ‘alîmun bi-zzâlimîn(e)

Sizin aranızda onlar da çıksalardı içinizde şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar, mutlaka içinizde fitne ve fesat çıkarmak için koşardururlardı. Sizden onları adamakıllı dinleyecekler, onlara kulak asacaklar da var ve Allah, zulmedenleri bilir.

(Sizden ayrıldıklarına üzüldükleriniz,) Eğer sizinle (kalıp) birlikte (yola) çıksalardı, size kötülük ve zarardan başka (faydaları dokunmaz, zannettiğiniz gibi gücünüzü de) artırmazlardı ve kesinlikle aranıza fitne-fesat sokmaya uğraşırlardı. (Hâlâ) İçinizde onlara haber taşıyanlar (bile) vardır. Allah zalimleri (ve hainleri) Bilendir (ve oyunlarını bozuverecektir).

Bu münafıklar, sizinle beraber savaşa çıksalardı. Size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup, entrikalar çevirirlerdi. İçinizde o münafıklara, kulak veren casuslar da vardır. Allah yaratılış maksadına aykırı davrananları çok iyi bilendir.

Eğer içinizde, sizinle birlikte savaşa çıksalardı, bozgunculuk etmekten, ortalık bulandırmaktan, zarar vermekten başka işe yaramayacaklardı. Aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların yalanlarına, propagandalarına kulak verecekler de vardı. Allah yolundaki faaliyetleri engellemek için menfi propaganda yapan zâlimlerin davranışlarını biliyor.

Onlar eğer sizinle birlikte savaşa çıksalardı aranızda bozgunculuk yapmaktan başka size bir katkıları olmazdı ve içinizde fitne çıkarmak için çabalarlardı. İçinizde onlara kulak verenler vardır. Allah zalimleri bilir.

Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir.

Eğer içinde (Sizinle birlikte savaşa) çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka bir faydaları olmayacak ve sizi fitneye uğratmak maksadıyla aralarınza saldıracaklardı. İçinizde de onları dinliyecekler vardı. Allah, zalimleri çok iyi bilendir.

Eğer sizinle beraber çıksalardı, bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Başınıza fitne (bozgunculuk) gelmesini isteyerek (adamlarını) aranıza sokacaklardı. Nitekim içinizden onlara kulak verenler vardı.(*) Şüphesiz Allah, zalimleri çok iyi biliyor.

(*) Veya içinizde onlar namına casusluk yapanlar vardı.

Şayet onlar sizinle beraber savaşa çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve fitne çıkarmak için aranıza koşarlardı. İçinizde onlara kulak verenler vardır. Allah, haksızlık yapanları bilir.

Sizinle çıksalardı, ancak şer getirirlerdi, aranızı bozarlardı, kargaşa isterlerdi, içinizde olanlardan onları dinliyenler de vardır, Allah bilir zalimleri

Eğer onlar da sizinle beraber (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah, o zalimleri hakkıyla bilendir.

Tebük Seferiyle Müslümanlar çok büyük kazanımlar elde etti. Çünkü Bizans İmparatorluğunu dize getiren bir İslam Ordusunun Allah’ın izniyle sırtı yere ... Devamı..

Eğer sizinle gide idiler müşkülâtınızı tezyîd iderlerdi, vaz’iyetinizi ihlâl iderlerdi, içinizde fitne çıkarırlardı, içinizde ânları istimâ’ idecekler var idi, Allâh zâlimleri bilür.

Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmağa çalışırlar ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine yazık edenleri bilir.

Eğer onlar da sizin içinizde (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.

Şayet onlar sizinle beraber sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek istedikleri için aranıza sokulacaklardı; içinizde onlara kulak asacak olanlar da vardı. Allah zalimleri çok iyi bilir.

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah zalimleri gayet iyi bilir.

Sizinle çıksalardı, size yalnız karışıklık katarlardı, aranıza fitne ve çekişme sokarlardı. İçinizde de onlara kulak verenler var. ALLAH zalimleri çok iyi Bilir.

Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka şeye yaramayacaklardı ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacaklar da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir.

Eğer içinizde çıkmış olsalardı bozgunluk etmekten başka bir faideleri olmıyacak ve sizi fitneye uğratmak maksadiyle aralarınıza saldıracaklardı, içinizde de onları dinliyecekler vardı, Allah o zalimleri bilir

Şâyet onlar (munâfıklar) sizinle beraber (cihada) çıksalardı, size sorun çıkarmaktan başka bir katkıları olmayacak ve *sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. İçinizde, onların sözlerine kanacaklar da vardı. Allah, zâlimleri hakkıyla bilendir.

* “…sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı”; Cesaretinizi kırmak ve böylelikle sizi cihattan vazgeçirmek maksadıyla, düşmanın çok güçlü... Devamı..

Eğer sizinle çıksalardı, bozgunculuktan başka bir şey yapmazlardı; sizi fitneye düşürmek için koşuştururlardı. İçinizde, onlara kulak verecekler de olurdu. Kuşkusuz Allah, zalimleri en iyi bilendir.

Eğer içinizde onlar da (savaşa) çıksalardı sizde şer ve fesadı artırmakdan başka bir şey yapmazlar, aranıza muhakkak ki fitne sokmak isteyerek (bozgunculuğa) koşarlardı. İçinizde onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah o zaalimleri çok güzel bilendir.

Eğer içinizde (savaşa) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir şey artırmazlardı ve sizi fitneye düşürmek isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde onları can kulağıyla dinleyecek olanlar da var. Allah ise, o zâlimleri çok iyi bilendir.

Onlar sizin içinizde savaşa çıkmış olsalardı, yalnızca size ayak bağı olacak ve aranızda ikilik çıkarmak isteyeceklerdir ki, içinizde onları dinleyip uyacak kimseler var. Allah haksızlık yapanları en iyi bilendir.

Eğer onlar sizinle birlikte savaşa çıkmış olsalardı, bozgunu artırmaktan başka bir işe yaramazlardı, aranızda karışıklık çıkarmak isteyip sizi biribirinize düşürürlerdi. İçinizde onlara kulak asacak olanlar da vardır. Allah kıyıcıları bilicidir.

Eğer sizinle cenge çıksalardı şer ve fesadı artırmadan başka birşey yapmazlardı. Aranıza, fitne [⁴] sokmak isteyerek koğuculukla seğirtir dururlardı. İçinizde onlara kulak asanlar vardır. Allah zalimleri hakkıyle bilir.

[4] Aranızı bozmak, karışıklık çıkarmak gibi.

Şayet onlar sizinle beraber (sefere) çıksalardı, zihninizi karıştırmaktan/bozmaktan [habâle] başka size bir katkıları olmayacaktı ve sizi birbirinize düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Çünkü Allah zalimleri en iyi bilendir.

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine zulmedenleri bilir.

Çünkü onlar, sizinle birlikte savaşa çıkmış olsalardı, aranızda bozgunculuk çıkarmaktan başka bir işe yaramayacaklardı. Hele içinizde onlara kulak veren ve sözlerine değer veren zayıf imanlı kimseler de varken, her fırsatta fitne çıkarıp sizi birbirinize düşürmek amacıyla sürekli aranıza sokulacaklardı. Evet, bunların hepsi olacaktı. Zira Allah, zâlimleri ve onların çirkin oyunlarını gâyet iyi bilmektedir. Nitekim:

Aranızda (savaşa) çıksalardı, Fitne’ye düşmenizi arzu ederek sadece açığınızı / zayıflığınızı ararlardı; bozgunluktan başka bir katkı yapmazlardı.
İçinizde onlara kulak verip dinleyenler vardır.
Allah Zâlimler’i bilmektedir.

Zaten onlar sizinle sefere çıksalardı, ortalığı karıştırmaktan başka bir iş yapmazlardı, aranıza sadece kargaşa çıkarmak amacıyla sokulurlardı. Ama içinizde onlara ilgi duyanlar da var. Allah, bu saygısızları da biliyor elbet.

Eğer onlar sizinle beraber savaşa çıksalardı bozgunculuktan başka bir şey yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek için laf getirip götürürlerdi. Onların süslü sözlerini aranızda dinleyecek kişiler vardı. Eğer onlar savaşın içinde olsalardı mutlaka düşmanlarınıza destek verir, Müminler arasında ikilik çıkarırlardı. Allah zalimleri hakkıyla bilendir.

Aranızda (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka hiçbir katkıları olmazdı ve mutlaka size (karşı) [fitne] (çıkarmak) isteyerek aranıza sokulurlardı. [*]İçinizde, onlara iyice kulak verenler de vardır. Allah zalimleri bilendir. [*]

Ayetteki [le evda‘û] fiilinin başında yer alan [lâ] edatı Neml 27:21’deki [le ezbehannehû] ifadesinde olduğu gibi [lâ] şeklinde yazılsa da manayı “pe... Devamı..

Onlar eğer sizinle beraber (savaşa) çıksalardı, zâten bozgunculuk yapmaktan başka işe yaramayacaklar ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. Hatta içinizde, onların sözlerine kanacaklar da vardı. Allah zâlimleri çok iyi bilir.

Bu [münafıklar] sizinle beraber (siz ey inananlar) sefere çıksalar da, aranıza nifak sokmaktan başka bir şey yapmayacaklar ve içinizde kendilerine kulak verenler olduğunu görüp aranıza fitne sokmak amacıyla saflarınıza sokulacaklardı; ne var ki, Allah kötülük peşinde olanlar hakkında eksiksiz bilgi sahibidir.

Kaldı ki sizinle beraber savaşa çıkmış olsalardı aranızda fitne ve fesat çıkarmaktan başka bir şey yapmazlardı üstelik içinizde onlara kulak verip onlar adına casusluk yapacak olanlar da vardır. Allah bu casus zalimleri iyi bilmektedir. 2/11- 12- 191, 5/24, 8/15- 16- 39- 45, 48/17

Eğer sizinle birlikte sefere çıkmış olsalardı, sorun çıkarmaktan[¹⁴⁵⁹] başka size bir katkıları olmayacaktı. Zira içinizden kendilerini can kulağıyla dinleyecek olanları görüp aranıza daha fazla fitne sokmak amacıyla saflarınıza daha bir sokulacaklardı: ama Allah o zalimleri çok iyi bilmektedir.

[1459] Habâlen: Nedeni ne olursa olsun “her tür olumsuz sonuç, zarar ve ziyan, sorumsuzluk ya da sorun hâline gelmek”. Geçtiği her yerde olumsuz anlam... Devamı..

(Ey mücâhitler) Eğer (o münafıklar) sizin aranızda sefere çıkmış olsalardı, (size hiçbir yarar sağlamayacak aksine) ancak bozgunculuk yapacaklardı ve fitne, ayrılık çıkarmak için aranızda dolaşıp duracaklardı, (ey müslümanlar biliniz ki) İçinizde onlara kulak verecek (telkinleri altında kalacak saf kimseler ve münafıklar vasıtasıyle elde ettikleri malumatı düşmana bildirecek casuslar, zalim) kimseler de vardı. Allah o zalimleri elbette çok iyi bilendir.

Sizin içinizde (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Fitne (Sizi birbirinize düşürmek) için aranıza sokulurlardı, içinizde de onlara kulak verenler vardı. Allâh zâlimleri bilir.

Eğer sizin aranızda (cihada) çıkacak olsalardı, size bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı ve sizin aranıza fitne sokmak isteyerek koşar dururlardı. Ve sizin aranızdan onları ziyâdesiyle dinleyenler de vardır. Allah Teâlâ o zalimleri tamamıyla bilicidir.

Şayet sizinle çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka bir faydaları olmazdı. Fesat ve fenalığı artırmaktan başka bir iş yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup entrikalar çevirirlerdi. Aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah o zalimleri pek iyi bilir.

Sizin içinizde (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi birbirinize düşürmek için hemen aranıza sokulurlardı, içinizde de onlara kulak verenler vardı. Allah zalimleri bilir.

Eğer onlar (münâfıklar) sizinle berâber çıksalardı sizde şer ve fesâdı artırırlardı ve aranıza fitne ilkâ iderlerdi ve sizin içün mağlûbiyet isterlerdi. Aranızda onların câsûsları vardır. Allâh zâlimleri bilir.

Sizinle birlikte çıksalardı, kafanızı karıştırma dışında bir katkıları olmazdı. Aranıza girer, fitne çıkarmaya çalışırlardı. İçinizde onlara kulak verecek olanlar vardır. Allah yanlış yapanları bilir.

Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmaya çalışırlar ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak kabartanlar vardır. Allah zalimleri bilendir.

Eğer aranızda sefere çıksalardı fesat çıkarmaktan başka bir işe yaramazlar; sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuştururlardı. Sizin içinizde de onları can kulağıyla dinleyenler vardır. Allah ise zalimleri hakkıyla bilmektedir.

Aranızda sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı; sizi fitneye uğratmak isteğiyle aranıza sokulacaklardı. İçinizde onlara gerçekten kulak verecekler de vardı. Allah, zalimleri iyice biliyor.

eger çıķsalarıdı [97b] sizüñ arañuzda arturmayalardı size illā fesāda daħı ivelerdi arañuzda isterler-iken sizde fitneyi. daħı içüñüzde işidicilerdür anlaruñ daħı Tañrı bilicidür žālimleri.

Eger çıḳsalardı daḫı sizüñ bile arturmazlardı sizi illā el ve ayaḳ baġlamaḳ,ḳorḳu bıraḳmaġ‐ıla arañuza. Daḫı giderürlerdi revnaḳuñuzı arañuza fitne bı‐raḳmaḳla. İsterler ki fitne ola sizüñ arañuza. Daḫı sizüñ ortañuzdaanlardan işidici kişiler vardur. Tañrı Ta‘ālā ẓālimleri bilicidür.

Əgər (münafiqlər) sizinlə birlikdə (cihada) çıxsaydılar, yalnız içinizdə pozuntunu (fəsadı) artırar və sizi fitnəyə uğratmaq üçün aranıza soxulardılar. İçinizdə onlara qulaq asanlar da vardır. Allah zalımları tanıyandır!

Had they gone forth among you they had added to you naught save trouble and had hurried to and fro among you, seeking to cause sedition among you; and among you there are some who would have listened to them. Allah Is Aware of evil-doers.

If they had come out with you, they would not have added to your (strength) but only (made for) disorder, hurrying to and fro in your midst(1310) and sowing sedition among you, and there would have been some among you who would have listened to them. But Allah knoweth well those who do wrong.

1310 Khitalhas more than one meaning, but I follow the interpretation of Raghib and the majority of accepted Commentators, who take it to mean "in you... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.