16 Nisan 2024 - 7 Şevval 1445 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 49. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İż yekûlu-lmunâfikûne velleżîne fî kulûbihim meradun ġarra hâulâ-i dînuhum(k) vemen yetevekkel ‘ala(A)llâhi fe-inna(A)llâhe ‘azîzun hakîm(un)

Hani münafıklarla gönüllerinde hastalık olanlar, bunları dinleri aldatmıştır demişlerdi; halbuki kim Allah'a dayanırsa bilsin ki Allah, şüphe yok ki üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Dış Güçler ve Şeytani Merkezlerle irtibat kurup imkân ve iktidara kavuşan) Münafıklar ve kalbinde maraz olanlar (Hakk davada ve hayır yolunda sabit ve sağlam kalan mü’minlere): “Bunları dinleri (ve Allah’ın va’adine olan hayali güvenleri) aldatıp şımartmıştır (ve bu yüzden büyük güçlere ve zalim yönetimlere kafa tutmaya başlamışlardır)” diyorlardı. Oysa kim Allah’a tevekkül (ve teslimiyet) gösterirse, şüphesiz (onu zafere ulaştıracaktır, çünkü) Allah Üstün ve Güçlü olandır, Hüküm ve Hikmet sahibi (mutlak hükümrandır).

O zaman münafıklarla, kalplerinde hastalık bulunanlar: “Bu adamları dinleri yanlış yola götürüyor” diyorlardı. Ama Allah'a güvenip dayanan kişiye gelince o bilir ki, Allah mutlaka her yaptığını yerli yerince yapan ve en yüce iktidar sahibi olandır.

O sırada müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıklar ve kalpleri kararmış, akıllarından zoru olanlar, hasta ruhlular müslümanlara:
“Şu adamları dinleri, şeriatları, medeniyetleri aldattı" diyorlardı. Kim Allah'a dayanıp güvenir, işlerini Allah'a havale ederse, bilsin ki, Allah kudretlidir, hikmet sahibi ve hükümrandır.

Münafıklarla kalplerinde hastalık olanlar: "Bunları dinleri aldattı" diyorlardı. Kim Allah'a güvenirse, Allah yücedir, hakimdir.

49.Mücahid`den rivayet edildiğine göre Kureyş`ten Kays bin Velid bin Muğire, Ebu Kays bin Fâkih, Hars bin Zem`a ve Ali bin Umeyye bin Halef gibi bazı ... Devamı..

Münafıklar ve kalblerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: 'Bunları (müslümanları) dinleri aldattı.' Oysa kim Allah'a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

O sıra münafıklarla, kalblerinde bir hastalık bulunanlar (henüz İslâmı kabul etmekle imanları kökleşmiyenler), şöyle diyorlardı. “- Bu müslümanları, dinleri aldattı.” Halbuki Allah'a tevekkül edip ona güvenen galip olur. Çünkü Allah (her şeye) galiptir; (yaptıklarında) hikmet sahibidir.

Ve hatırla ki; münafıklar ve kalbinde hastalık olanlar: “Bunların dinleri kendilerini aldattı” dediler. Hâlbuki kim Allah’a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, Aziz ve Hakîmdir. [Güçlüdür. Onu korumaya gücü yeter ve hikmet dairesinde ona mükâfat verir.]

Münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar, sizin için, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Oysa kim Allah'a dayanırsa Allah daima galiptir; hüküm ve hikmet sahibidir.

Hani münafık olanlar, yürekleri hastalar demişlerdi ki: «Bu kimseleri dinleri aldatmıştır», kim Allaha güvenirse, imdi Allah emredir, Allah bilgedir

O sırada münafıklar ile kalplerinde (inkâr ve şüpheden) hastalık bulunan (bazı yeni Müslüman)lar (sizin zayıflığınıza bakarak): “Bunları dinleri (galip gelmek konusunda) yanılgıya düşürmüş” dediler. Hâlbuki kim Allah'a güvenip dayanırsa Allah ona yeter. Çünkü Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bkz. 2/14“Kalplerinde hastalık bulunanlar” Müslüman kimliğine büründükleri halde iman kalplerine henüz nüfuz etmemiş sözde Müslümanlardı. Bunlar imanl... Devamı..

Münâfıklar ve kalbleri şek ile marîz olanlar: "İ’tikâdları mü’minleri kör idiyor" dirler idi. Lâkin Allâh’a tevekkül iden ânın ’azîz ve hakîm oldığını bilür.

İkiyüzlüler ve kalblerinde hastalık bulunanlar "Müslümanları dinleri aldattı" diyorlardı; oysa, kim Allah'a güvenirse bilmelidir ki Allah güçlüdür, hakimdir.

Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah’a tevekkül ederse, hiç şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

O sırada münafıklar ve kalpleri çürük olanlar, “Bunları dinleri aldattı” diyorlardı. Oysa her kim Allah’a güvenir ve dayanırsa bilir ki O izzet ve hikmet sahibidir.

O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, (sizin için), «Bunları, dinleri aldatmış» diyorlardı. Halbuki kim Allah'a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir. (Kendisine güveneni üstün ve galip kılacak O'dur. Yoksa orduların sayı ve techizat üstünlüğü değildir).

İkiyüzlüler ve kalplerinde hastalık bulunanlar, "Bunları dinleri aldatmış," diyorlardı. Kim ALLAH'a güvenirse, kuşkusuz ALLAH Üstündür, Bilgedir.

O sırada münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar, (müslümanlar hakkında) "şu adamları dinleri aldattı" diyorlardı. Oysa her kim Allah'a tevekkül ederse bilsin ki, Allah galiptir, güçlüdür ve hikmet sahibidir.

O sıra münafıklar ve kalblerinde bir maraz bulunanlar şöyle diyorlardı: «şunları dinleri aldattı» halbuki her kim Allaha tevekkül ederse şüphe yok ki Allah bir azîz, hakîmdir

Yine o zaman (Bedir günü,) munâfıklar ve *kalplerinde (manevi) hastalık bulunanlar (sizin azlığınıza bakarak), “Bunları, dinleri aldattı (kesinlikle mağlup olurlar).” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah’a güvenirse, (bilsin ki Allah onu galip kılacaktır) şüphesiz Allah her işinde mutlak galip olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

* “…kalplerinde (manevi) hastalık bulunanlar”; İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a (îmân ile küfrü birbirinden ayıran) sınırda kulluk eder. (Şöyl... Devamı..

Münafıklar, o kalplerinde hastalık bulunanlar: “Bunları, dinleri aldatmış.” diyorlardı. Oysa kim Allah'a tevekkül¹ ederse Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.

1- Allah\a güvenme, O\na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah\a bırakma.

O zaman münafıklarla yüreklerinde maraz bulunanlar şöyle diyordu: «Bunları (müslümanları) dînleri aldatdı». Halbuki kim Allaha dayanıb güvenirse hiç şübhesiz Allah mutlak gaalibdir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.

O zaman münâfıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar (sizin için): “Bunları, dinleri aldattı!” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah'a tevekkül ederse, artık mukakkak ki Allah, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan)dır, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

İkiyüzlü münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar (inananlar için) “Dinleri onları şımarttı” dediler. Kim Allah’a güvenip arkasına alırsa elbette ki Allah en güçlü olan ve her şeye hüküm verendir.

O gün ikiyüzlüler, içi bozuk olanlar şöyle demişlerdi: "Onları kendi dinleri aldatıyor." Herkim Allah’a dayanır ise gerçekten Allah erklidir, doğruyu bildiricidir.

Hani münafıklar ile yüreklerinde hastalık bulunanlar, «— Mü/minleri dinleri aldatmıştır» diyorlardı. Herkim Allah/a mütevekkil olursa galip olur. Çünkü Allah galib-i yektadır, hakimdir.

Hani ikiyüzlüler [munâfikûn] ve kalplerinde hastalık bulunanlar, “Bunları dinleri aldatmıştır” diyorlardı. Oysa kim Allah’a güvenip dayanırsa, muhakkak ki Allah, Azîz’dir, Hakîm’dir.

Hani ikiyüzlüler ve kalplerinde hastalık bulunanlar “Müslümanları dinleri aldattı” diyorlardı; oysa kim Allah'a güvenirse (bilsin ki) Allah üstün güç sahibidir, hikmet sahibidir.

Öte yandan, inanmadıkları hâlde Müslüman gözüken ikiyüzlüler ve İslâm’dan yana kesin tercihini henüz yapmamış olan, dolayısıyla kalplerinde hastalık bulunan bazı zayıf imanlılar, “Bu Müslümanları, dinleri fenâ hâlde aldatmış! Baksanıza, kendilerinin üç katı bir orduya kafa tutuyorlar!” diyorlardı. Oysa bilmiyorlardı ki, her kim —üzerine düşeni yaptıktan sonra— Allah’a güvenip dayanırsa, Allah O’na yeter; çünkü Allah, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir. Neyi dilemiş ve hangi hükmü vermişse, mutlaka doğrudur ve gerçekleşecektir. O hâlde, kudret ve hikmet isteyen, O’na bağlanmalıdır. O’ndan yüz çevirenlere gelince:

O sıra Münafıklar ve kalblerinde hastalık olanlar:
-“Onları kendi dinleri aldattı” diyorlar.
Oysa kim Allah’a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, hakîm azîzdir.

Münafıklar ise, kötü niyetlilerle bir olup: " Yazık bunları, dinleri mahvedecek " diyorlardı. Halbuki işini, sağlama bağladıkdan sonra Allah'a havale edenler, bilirler ki, asıl güç ve egemenlik Allah'ın elindedir.

Hani münafıklar ve kalplerine henüz iman tam yerleşmediği için kalbi hastalıklı olanlar; "Bunları dinleri aldatmış!" diyorlardı. Elbette ayetlerimize inanan kimselerin düşünceleri, hayat algıları, yaşamları; putperestler gibi, münafıklar gibi olmayacaktı. Onun için ayetlerime inanarak düşüncelerini oluşturan, yaşamını yasalarımıza göre kuranları; putperestler, münafıklar anlayamaz. İman edenleri kandırılmış olarak görebilirler. Ancak işin aslı inkâr eden putperestler dünyaya sarılmış, dünyadaki yaşamlarının hesabını vermeyecekmiş gibi yaşıyorlardı. Müslümanlar ise dünyadaki yaşamlarının her anının hesabını verecekmiş gibi yaşıyorlardı. Putperestler ve Münafıklar tamamen dünyaya bağlanarak yaşarlarken, Müslümanlar ahirete hazırlanıyorlardı. Putperestler ve Münafıklar dünyaya, dünyada güçlü olan insanlara güvenirken, Müslümanlar sadece Allah’a güveniyorlardı. Unutmayın ki; kim Allah’a güvenirse bilsin ki Allah mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibidir.

Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar, (Bedir’e giden müslümanlar için) “Bunları dinleri aldatmış!” diyorlardı. [*] (Oysa) kim Allah’a güvenirse, [*] şüphesiz ki Allah güçlüdür, doğru hüküm verendir.

Yüce Allah müslümanlar sayıca ve mühimmat bakımından kendilerinden çok daha fazla ve güçlü olan Mekkeli müşriklere karşı savaşa çıktıkları için çevrel... Devamı..

(Ey îman edenler!) O sırada münâfıklar¹ ve kalplerinde hastalık bulunanlar² (sizin için): “şu adamları, dinleri aldattı.” diyorlardı. Hâlbuki Allah’a tevekkül eden kimse, Allah’ın kesinlikle çok şerefli, hüküm (ve hikmet) sahibi olduğunu (bilir.)

1 Bunlar; Medîne’de kalan münâfıklarla, Bedir savaşına katılan tek münâfık olan Muattib b. Kuşeyr idi.2 Bunlar da; Mekkelilerden Müslüman olmuş, fakat... Devamı..

Bu arada, ikiyüzlüler ve kalplerinde eğrilik bulunanlar: “Bu adamları dinleri yanlış yola götürüyor!” ⁵⁴ diyorlardı. Ama Allah’a güvenip dayanan kişiye gelince, [o bilir ki], Allah mutlaka doğru hüküm ve hikmetle edip-eyleyen en yüce iktidar sahibidir.

54 Yani, sayıca az ve donanım olarak zayıf oldukları halde güçlü Mekke ordusuna karşı durabileceklerine inanmakla aldanıyorlar. Çoğu zaman bildiğimiz ... Devamı..

İnanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: (Müslümanlar için) – İşte bunları dinleri aldatmış, diyorlardı. Oysa kim Allah’a güvenirse bilmelidir ki Allah üstün kudret sahibidir ve hükmünde doğru karar verendir. 4/142...145, 63/1...8, 3/7, 5/52, 22/53, 33/12, 47/29, 3/160- 161, 8/61, 9/129, 14/11

O zaman ikiyüzlüler ve kalbinde hastalık olanlar[¹³⁷⁷] diyorlardı ki: “Bu adamlara dinleri yanlış yaptırıyor!” Oysa, Allah’a güvenen herkes şunu bilmeli: her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet eden yalnız Allah’tır.[¹³⁷⁸]

[1377] “Kalbinde hastalık olanlar” ile ilgili bkz: 74:31, not 24. [1378] Allah’ın gör dediği yerden bakanla şeytanın gör dediği yerden bakan aynı ş... Devamı..

O sırada (Medine'de bulunan) Münafıklarla, (Mekke'de bulunan) kalplerinde -nifak- hastalığı bulunanlar (müminler hakkında) "Şu adamları, dinleri aldatmış" (o kadar az kuvvetle, çok güçlü düşmana karşı çıkılır mı?) diyorlardı. Oysa (o cahillerin kendileri aldanıyorlardı, zafer sayıca fazla olan tarafın değildir) Kim Allah'a güvenip dayanır da; O'nun yolunda savaşa atılırsa, (bilsin ki zaferi o elde eder) Çünkü Allah, herşeye gücü yetendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Rablerine tevekkül eden mümin kullarına yardımını esirgemez) (Kafirlerin başına gelen bu yenilgi ve azap, dünyadakidir, ahiretteki ise çok fecidir.)

Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, "Bunları dinleri aldatmış" diyorlardı. Ve kim Allah’a tevekkül ederse, hiç şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir

O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar diyordu ki: «Onları dinleri aldatmıştır.» Halbuki her kim Allah Teâlâ'ya tevekkül ederse artık şüphe yok ki Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.

O zaman münafıklar ve kalplerinde şüphe bulunanlar diyorlardı ki: “Bu Müslümanları dinleri aldatmış, (çünkü kendilerinden çok üstün bir ordu ile savaşa girişiyorlar. )”Halbuki kim Allah'a güvenip dayanırsa Allah ona yeter. Şüphe yok ki Allah azîzdir, hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar (sizin için): "Bunları dinleri aldatmış, (baksana başa çıkamayacakları bir kuvvetle savaşmağa kalkıyorlar)." diyorlardı. Oysa, kim Allah'a dayanırsa şüphesiz Allah, daima galib, hüküm ve hikmet sahibidir.

Zikr it şu vakti ki münâfıklar ve kalblerinde küfür hastalığı olanlar (mü'minler içün) "Bunları dînleri mağrûr idüb aldatdı" didiler. Allâh'a tevekkül idenler (şübhesiz gâlibdirler) Allâh kudret-i kâhire sâhibi 'azîz ve muktezâ-yı hikmeti ihmâl itmez hakîmdir. [¹]

[1] Münâfıklar Bedir gazasında mü'minlerin azlığını ve silâhlarının noksanlığını bildiklerinden kendi kendilerine: "Muhammed'e îmânları cihetiyle gâli... Devamı..

O gün ikiyüzlüler (münafıklar) ve kalplerinde hastalık olanlar: “Bu adamları dinleri aldatmış” diyorlardı. Ama kim Allah’a güvenip dayanırsa görür ki Allah güçlüdür, doğru kararlar verir.

Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar:-Müslümanları dinleri aldattı, diyorlardı. Oysa kim Allah'a güvenirse bilmelidir ki Allah güçlüdür, hakimdir.

O sırada münafıklar ile kalplerinde hastalık bulunanlar “Bunları inançları aldattı” diyorlardı. Halbuki, kim Allah'a tevekkül ederse, hiç şüphesiz Allah'ın kudreti herşeye üstün, her işi de hikmet iledir.

İkiyüzlülerle kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: "Bunları, dinleri aldatmış." Oysa Allah'a güvenip dayanan bilir ki, Allah Azîz ve Hakîm'dir.

ol vaķt kim eydürler-idi münāfıķlar daħı anlar ya'nį mekkede’giler kim göñülleri içinde śayrulıķ var “yiyiltti uşbunlan dįnleri.” daħı her kim tevekkül eyleye Tañrı’ya bayıķ Tañrı beñdeşsüz güci yiterdür dürüst işlü sözlüdür.

Eydürdi ol vaḳtda münāfıḳlar, daḫı yüreklerinde ḫastalıḳ olanlar: Ġarreeyledi bunları dīnleri didiler. Daḫı kim ki ṣıġınsa Tañrıya taḥḳīḳ Tañrı Ta‘ālā ‘azīzdür, ḥikmetler issidür.

O zaman münafiqlər və ürəklərində mərəz (e’tiqad zəifliyi və islama qarşı şəkk-şübhə) olanlar: “Bunları (müsəlmanları) öz dinləri aldatdı!” – deyirdilər. Lakin Allaha təvəkkül edən (qalib olar). Çünki Allah, həqiqətən, yenilməz qüvvət sahibidir, hikmət sahibidir!

When the hypocrites and those in whose hearts is a disease said: Their religion hath deluded these. Whoso putteth his trust in Allah (will find that) lo! Allah is Mighty, Wise.

Lo! the hypocrites say, and those in whose hearts is a disease:(1218) "These people,- their religion has misled them." But if any trust in Allah, behold! Allah is Exalted in might, Wise.

1218 Cf. 2:10 , for "disease in the heart." Trust in Allah brings its own reward: our eyes are opened, and we see how great, good, and wise is the Che... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.