18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 175. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vetlu ‘aleyhim nebee-lleżî âteynâhu âyâtinâ fenseleḣa minhâ feetbe’ahu-şşeytânu fekâne mine-lġâvîn(e)

Oku onlara kendisine delillerimizi ihsan ettiğimiz halde bilebile onları inkar edip, onların hükmünden sıyrılıp Şeytan'a uyan ve helak olana ait kıssayı.

(Ey Resulüm!) Onlara, kendisine ayetlerimizi (dini bilgi ve hikmetleri öğrettiğimiz şu) kişinin haberini anlat (ki, bugünkü bel’am benzeri bilgiçleri tanısınlar ve sakınsınlar). O (kişi) bundan (ilim ve ibadet huzurundan ve zulüm düzeniyle cihad şuurundan) sıyrılıp uzaklaşmış; derken şeytan (ve tağutlar da) onu kendi peşine takıp (sapkınlığa) sürüklemişti. O da sonunda "Ğaviy" (tuğyana kapılıp azgınlaşan ve tağuta tapanlardan) olup çıkıvermişti.

[Not: Demek ki, ilim ve iman; insanın içine sinmez ve onun ahlâkı, amacı ve hayat tarzı haline gelmez de, sadece zahiri bilgi birikimi olarak kalırsa;... Devamı..

Onlara şu adamın haberini de anlat ey peygamber! Ona ayetlerimizi lutfedip, öğrettiğimiz halde, onlardan sıyrılıp çıktı, şeytan onu peşine taktı da, böylece azgınlardan olmuştu.

Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz, ilmî ve dinî bilgisi olan şu alçağın yaptıklarını da onlara, yahudilere oku. O menfaat karşılığı âyetlerimizden, kitabımızdan uzaklaştı, ihmal etti. Şeytan ve şeytanî güçler onu peşine taktı. Hain düşünceler taşıyanlardan, hak yoldan sapanlardan biri oldu.

Onlara, kendisine ayetlerimizi verdiğimiz sonra da onlardan sıyrılıp çıkan ve şeytanın onu peşine takması dolayısıyla azgınlardan olan kimsenin haberini de oku.

Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat. O, bundan sıyrılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı. O da sonunda azgınlardan olmuştu.

(Ey Rasûlüm) Yahudî'lere o kimsenin (İsraîloğullarından bir âlimin) haberini oku ki, kendisine âyetlerimizi vermiştik de, o, bunları inkâr ederek imandan çıkmıştı. Böylece şeytan onu arkasına takmış da azgınlardan olmuştu.

Onlara o kişinin haberini oku ki, ona ayetlerimizi verdik. O ise, onlardan sıyrıldı. Bunun üzerine şeytan onu peşine taktı. O aldananlardan oldu.

Onlara şu adamın haberini oku! Kendisine âyetlerimizi vermiştik; fakat onlardan sıyrılıp çıktı. Ondan dolayı şeytan kendisini takip etti ve sonunda azgınlardan oldu.

Bizim âyetlerimizi onlara oku, o kimse âyetlerimizden sıyrılmıştı, şeytana uyarak azgınlardan olmuştu

Kendisine mesajlarımızı lütfettiğimiz halde onları bir kenara itip de şeytanın kendisini peşine taktığı ve böylece azgınlardan olan adamın (ibret verici) durumunu onlara anlat.

Ayette adı geçen adamın Bel’am b. Bâura olduğunu söyleyenler ağırlıktadır. Bu adam, İsrailoğullarından, Yemen diyarından veya Ken’an ilinden Allah’ın ... Devamı..

Âyât gönderdiğimiz halde dönüb de şeytânı ta’kîb iden ve bu vecihle dalâlete sapanın hikâyesini ânlara anlat.

Onlara, şeytanın peşine takdığı ve kendisine verdiğimiz ayetlerden sıyrılarak azgınlıklardan olan kişinin olayını anlat.

Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz hâlde, onlardan sıyrılıp da şeytanın kendisini peşine taktığı, bu yüzden de azgınlardan olan kimsenin haberini onlara anlat.

Kendisine kanıtlarımızı verdiğimiz, fakat onları bir kenara atan, bu yüzden şeytanın peşine taktığı, nihayet azgınlardan olan kişinin haberini onlara anlat.

Onlara (yahudilere), kendisine âyetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.  

 Müfessirlerin çoğunluğuna göre âyette adı zikredilmeyen bu kişi İsrailoğulları’ndan Bel’am b. Bâûrâ’dır. Önceleri Hz. Musâ’nın dinini kabul etmiş, iy... Devamı..

Kendisine ayetlerimizi verdiğimiz, ancak onlardan sıyrılmış-geçmiş kimsenin ne duruma düştüğünü anlat onlara. Şeytan onu saptırıncaya kadar izlemişti.

Onlara, kendisine âyetlerimizi sunduğumuz o adamın kıssasını da anlat; âyetlerden sıyrılıp çıktı, derken onu şeytan arkasına taktı, en sonunda da helak olanlardan oldu.

Onlara o herifin kıssasını da oku: ki ona âyetlerimizi sormuştuk da o, onlardan sıyrıldı çıktı, derken onu Şeytan arkasına taktı da sapkınlardan oldu

(Resûlüm!) Onlara (yahûdîlere) şu kimsenin (İsrâiloğullarından, bir âlim olan Be’lam b. Bâûrâ’nın) haberini anlat ki, biz ona âyetlerimiz (le ilgili ilimler) i, vermiştik (fakat) o (nefsine ve şeytanın telkinlerine uyarak) bunlardan (yüz çevirdi ve haktan) sıyrılıp çıktı. Böylece şeytan onu peşine taktı, o da azgınlardan biri olup çıktı.

Onlara, o kimsenin¹ haberini de oku, ki ona âyetlerimizi vermiştik de onlardan sıyrılıp ayrıldı. Şeytan da onu kendine tabi kıldı. Böylece azgınlardan oldu.

1- Söz konusu edilen “kimse,” bilinen bir kimse/şahıs değil, belli bir kişilik/karakterdir. Kişinin kim olduğunun önemi yok, önemli olan sahip olduğu ... Devamı..

(Habîbim) onlara o kimsenin haberini de oku ki biz kendisine âyetlerimizi vermişdik de, o bunlardan sıyrılıb çıkmış, derken şeytan onu arkasına takmış, nihayet azgınlardan olmuşdu.

(Ey Resûlüm!) Onlara (o yahudilere) şu kimsenin haberini de oku ki, kendisine âyetlerimizi verdik de (o inkâr ederek) onlardan sıyrılıp çıktı; bunun üzerine şeytan onu peşine taktı; böylece azgınlardan oldu.(1)

(1)Bu şahıs, İsrâiloğulları âlimlerinden Bel‘am bin Baûra’dır. Mukaddes topraklara girmek husûsunda Mûsâ (as)’a muhâlefet ederek, zorba hükümdarlara y... Devamı..

Ayetlerimizi kendisine verdiğimiz kimsenin haberini onlara oku. O ayetlerimizden uzaklaşmış ve şeytan da onu kendine uydurtmuş, o da azgınlardan olmuştu.

Onlara o kimsenin başından geçeni anlat ki kendisine belgelerimizi göndermiştik. O da bunları bir yana bırakmıştı. Derken Şeytan onu ardına takmış, o da sonunda azgının biri olmuştu.

Onlara, âyetlerimizi verdiğimiz kimsenin kıssasını söyle ki o kimse âyetlerimizden sıyrılmıştı. Şeytan onu kendine uydurmuş, o da azgınlardan olmuştu.

(Ey peygamber!) Onlara, kendisine verdiğimiz ayetleri bir kenara iten, bunun üzerine de şeytanın kendisini peşine taktığı ve böylece azgınlardan olan kişinin haberini anlat.

Onlara, kendisine ayetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, bu yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin (Bel'am b. Baura'nın) haberini oku.

(Musa (a.s) zamanında yaşamış Bel’am b. Bâura adında biri vardı. Bu kimse önceleri ilim, irfan sahibi olup, Allah-u Teâlâ’nın kendisine öğrettiği ism-... Devamı..

Onlara, şu adamınibret verici durumunu bir örnek olarak anlat: Biz ona, mükemmel bir zekâ ve derin kavrayış yeteneği armağan etmiş, ilim ve hikmet nurlarıyla kendisini aydınlatmıştık. Bunun da ötesinde, insanı hakîkate ulaştıracak bütün delillerimizi önüne koymuş ve ayetlerimizi en üst seviyede anlama ve ilâhî Kitabın muhteşem güzelliğini kavrama yeteneğini kendisine cömertçe bağışlamıştık. Fakat o, yersiz bir gurura kapılarak ayetleri elinin tersiyle bir kenara itiverdi; böylece, şeytan onu kandırıp peşine taktı ve sonunda, diğer birçokları gibi, o da azgınlardan biri olup çıktı!

Onlara şu kimsenin haberini de oku; ona bizim ayetlerimizi verdik!
Derken onlardan sıyrılıp çıktı; Şeytan onu peşine taktı; Azgınlar’dan oldu.

Resulüm sen onlara: ayetleri duyurunca çıldıran adam öyküsünü anlat. Yani şeytanın terkisine bindiği için azan adam öyküsünü.

Musa’nın yoluna uyduklarını söyleyenlere hatırlat! Onlar bunu çok iyi bilirler. Hani ayetlerimize inanan biri vardı. Yasalarımıza göre yaşıyor. Toplumda çok iyi bir insan olarak biliniyordu. Sonra yasalarımıza aykırı davranmaya başladı. Şeytana uyarak yoldan çıktı. Arzularına heveslerine kapıldı. Azgın sapkın bir insan oldu. Onun gibi mi olmak istiyorlar? Onlar da yasalarımıza karşı çıkarak yoldan çıkmak mı istiyorlar?

Onlara, kendisine delillerimizi verdiğimiz fakat onlardan sıyrılıp ayrılan, o yüzden şeytanın takip ettiği ve sonunda azgınlardan olan şu kimsenin haberini [tilavet] et (okuyup aktar)!

(Ey Muhammed!) Onlara şu, “kendisine verdiğimiz âyetlerimizden uzaklaşan, sonunda şeytanın kendisine uydurduğu ve böylece azgınlardan olan kişinin”¹ olayını da anlat.

1 Bel’am b. Bâûra: Bel’am b. Bâûra (veya Bel’am b. Eber)’in, İsrâiloğulları’ndan, Yemen diyarından veya Ken’an ilinden Allah’ın dinini öğrenmiş, ilim ... Devamı..

Ve kendisine mesajlarımızı lütfettiğimiz halde onları bir kenara atan kimsenin başına gelecek olanı anlat onlara: ¹⁴⁰ Şeytan yetişip yakalar onu ve o da, başka niceleri gibi, vahim bir sapışla sapıp gider. ¹⁴¹

140 Lafzen, “onun haberini/durumunu onlara ilet”.141 Lafzen, “ciddî bir hataya düşen kimselerden oldu”. Metnin aslında bu ayetin tamamı geçmiş zaman k... Devamı..

Kendisine ayetlerimizi verdiğimiz halde ondan sıyrılıp şeytanın oyuncağı olan büsbütün sapıtıp azgınlardan olup çıkan kimsenin haberini de ilet. 14/22, 34/20, 47/24- 25

Bir de onlara, mesajlarımızı ulaştırdığımız hâlde, onlardan uzaklaşıp şeytanın (bir köpek gibi) peşine taktığı kimsenin durumunu haber ver;[¹²⁹¹] derken o azgın biri olup çıkmıştı.

[1291] Hz. Ali ve İbn Abbas gibi sahabilere göre bu kişi Bel‘am b. Baura (Balam b. Beor)’dır. Bel‘am, Ârami olduğu hâlde önce Hz. Musa’nın dinine tâbi... Devamı..

(Ey Muhammed) Onlara (İsrailoğullarına) o kimsenin haberini de oku ki, kendisine ayetlerimizi vermiştik, (dini bilgilerle bezenmişti, duası makbul bir kişiydi, fakat) O, ayetlerimizden sıyrıldı, (imanını terk edip, küfür yoluna saptı da) şeytan onu kendisine tabi kıldı ve sonunda (Rabbinin emirlerine karşı çıktı, sapıttı) azgınlardan oluverdi.

Ve kendisine âyetlerimizi verdiğimiz hâlde, onlardan sıyrılıp da şeytanın kendisini peşine taktığı, bu yüzden de azgınlardan olan kimsenin haberini onlara anlat.

Onlara o kimsenin haberini de oku ki, o kimseye âyetlerimizi vermiştik, onlardan sıyrılıp ayrıldı. Şeytan da onu kendisine tâbi kıldı. Artık sapıklardan olmuş oldu.

175, 176. Onlara, kendisine âyetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o âyetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı. Eğer dileseydik, onu o âyetler sayesinde yüksek bir mevkiye çıkarırdık, lâkin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu. Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! İşte bu, tıpkı âyetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler.

Onlara şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi verdik de onlardan sıyrıldı, çıktı, şeytan onu peşine taktı, böylece azgınlardan oldu.

(Yâ Muhammed) onlara (Yahûdîlere) kendisine âyetlerimizi virdiğimiz (vahdâniyetimize dâir delâili tamamıyla gösterdiğimiz) kimsenin kıssasını oku (haber vir). O, âyetlerimizden tecerrüd idüb yolunı sapıtdı ve şeytâna uyarak azgınlardan oldı. [²]

[2] Benî İsrâîl'in Mısır'dan çıkub Filistin'e geldikleri sırada Ken'an diyârında Bel'am bin Bâ'ûrâ nâmında zâhid ve 'âlim, ism-i a'zama vâkıf, erbâb-ı... Devamı..

Kendine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini onlara oku; ayetlerden sıyrılıp uzaklaştı da şeytan onu peşine taktı. Sonunda azgınlardan olup çıkıverdi.

Onlara, kendisine ayetlerimizi verdiğimiz, fakat onlardan sıyrılıp çıkan, şeytanın kendisine uydurduğu sapık azgınlardan olan kimsenin haberini oku!

Onlara şu kimsenin haberini de oku: Biz ona âyetlerimizi vermiştik. Ama o bundan sıyrılıp çıktı. Sonra şeytan onu peşine taktı; böylece azgının biri olup çıktı.

Onlara, şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi vermiştik; onlardan sıyrılıp çıktı, şeytan da onu peşine taktı; nihayet o, azgınlardan oluverdi.

daħı oķı anlaruñ üzere ħaberini anuñ kim virdük aña pes çıķdı andan pes uydı aña şeyŧān pes oldı azġunlardan.

Daḫı oḳı anlar üstine ḫaberini ol kişinüñ kim virdüg‐idi aña āyetlerümüzi.Pes bıraḳdı anı, kāfir oldı, azdurdı şeyṭān anı, pes azġunlardan oldı.

(Ya Rəsulum!) Onlara (yəhudilərə) ayələrimizi verdiyimiz kimsənin xəbərini də söylə (oxu). O, (ayələrimizi inkar edib) imandan döndü. Şeytan onu özünə tabe etdi və o, (haqq yoldan) azanlardan oldu

Recite unto them the tale of him to whom We gave Our revelations, but he sloughed them off, so Satan overtook him and he became of those who lead astray.

Relate to them the story(1149) of the man to whom We sent Our signs, but he passed them by: so Satan followed him up, and he went astray.

1149 Commentators differ whether this story or parable refers to a particular individual, and if so, to whom. The story of Balaam, the seer, who was c... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.