19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Talâk Suresi 1. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ eyyuhâ-nnebiyyu iżâ tallektumu-nnisâe fetallikûhunne li’iddetihinne ve ahsû-l’idde(te)(s) vettekû(A)llâhe rabbekum lâ tuḣricûhunne min buyûtihinne velâ yaḣrucne illâ en ye/tîne bifâhişetin mubeyyine(tin)(c) vetilke hudûdu(A)llâh(i)(c) vemen yete’adde hudûda(A)llâhi fekad zaleme nefseh(u)(c) lâ tedrî le’alla(A)llâhe yuhdiśu ba’de żâlike emrâ(n)

Ey Peygamber, kadınları boşayacağınız zaman temiz oldukları vakit boşayın ve müddetlerini sayın ve çekinin Rabbiniz Allah'tan; çıkarmayın onları evlerinden ve onlar da çıkmasınlar, ancak apaçık bir çirkin harekette bulunurlarsa o başka ve işte bunlardır Allah'ın sınırları ve kim Allah'ın sınırlarını aşarsa gerçekten de kendisine zulmeder; bilmezsin, belki de Allah, bundan sonra bir iş çıkarıverir.

Müddet, üç hayız zamanıdır. Evlerden maksat kendi evleridir.

Ey Peygamber (AS)! Kadınları boşayacağınız zaman, onları iddetleri bitiminde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti (doğru hesaplayıp) sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun (ve kadınlarınıza haksızlıktan sakının. Bu halde iken) onları evlerinden çıkarıp (başıboş ve sahipsiz bırakmayın), onlar da çıkmasınlar; ancak açık ’çirkin bir hayâsızlık’ (zina) yapmaları durumu başkadır. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o kendi nefsine zulmetmiş (sayılır). Sen bilemezsin; (ama) olabilir ki Allah, bunun arkasından (farklı) bir iş (durum) çıkarır. (Boşamak istediğiniz hanımlarınızla aranızda bir muhabbet bağı yaratır.)

[Not: İddet bekleme süresi: a- Kocası ölen kadınlar için 4 ay 10 gün kadardır. Eğer hamile iseler, doğuruncaya kadardır. b- Boşanmış kadınların iddet ... Devamı..

Ey peygamber! Kadınları boşamaya niyetlendiğinizde onlar için belirlenmiş müddeti gözeterek boşayın ve süreyi dikkatlice hesaplayın. Rabbiniz olan Allah'ın kitabıyla işlerinizi düzenleyin, onları evlerinizden kovmayın, kendileri de çıkmasınlar ve açıkça hayasız davranışlarda bulunmadıkça onlar o evden ayrılmak zorunda bırakılmasın. Bunlar boşanma hakkında Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah tarafından konulan sınırları aşarsa, yaratılış gayesi dışında yaşamış olacağından kendisine haksızlık etmiş olur. Sen bu boşanmadan sonra Allah'ın ortaya ne çıkaracağını bilemezsin. Belkide Allah onun kalbini eşine karşı sevgiyle doldurup pişmanlığa sevkedebilir.

Boşanma problemi ve boşanmadan sonra bekleme süreleriyle alakalı kuralları ve bu zaman içe-risinde yeme, içme ve mesken durumlarını çocuk varsa emzirm... Devamı..

Ey peygamber, hanımları boşarken, hanımlarla ilgili boşanma kararı verirken, cinsel ilişki yasağına riayet ederek, iddetlerini, yeniden evlenmeleri için beklemeleri gereken süreyi gözönüne alarak boşayın, boşanma kararı verin, kararı tescil ve ilan edin. İddeti de belgeleyerek, yazarak sayın, hesap edin. Allah'a, Rabbinize sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. İddetleri içinde, onları evlerinden atmayın, onlar da çıkmasınlar. Ancak delille, şahitle ispatlanmış apaçık bir edepsizlik yapmaları, gayri meşrû ilişkilere girmeleri halinde çıkarabilirsiniz. Bunlar Allah'ın koyduğu kurallardır. Kim Allah'ın koyduğu kuralları çiğnerse, kendisine haksızlık etmiş, kendisine zulmetmiş olur. Ey eşini boşayan, belki de Allah'ın, bundan sonra yeni bir plan ortaya koyacağını bilmiyorsun.

bk. Kur’an-ı Kerim, 2/228-233; 4/19.

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda iddetleri içinde (temizlik dönemlerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah'tan sakının. Onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık bir hayasızlık yapmaları durumu müstesna. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa o kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarır. [1]

1.Eşler arasında bir sevgi bağı oluşturur da boşanmaktan vazgeçerler.

Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık 'çirkin bir hayasızlık' göstermeleri durumu başka. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur.

Ey Peygamber (ve onun ümmeti olanlar)! Kadınları boşamak istediğiniz zaman, onları, (adet hallerinden) temizlenmeleri vaktinde boşayın ve iddeti, (üç hayızdan temizlenme müddetini) sayın. (Kendilerine zarar vermek hususunda) Rabbiniz olan Allah'dan korkun. Onları (boşandıkları) evlerinden çıkarmayın; (iddetleri bitinceye kadar) kendileri de çıkmasınlar; meğer ki, açık bir edebsizlik etmiş olsunlar. Bu hükümler, Allah'ın hududlarıdır. Kim Allah'ın hududunu aşarsa, nefsine zulüm etmiş olur. Bilmezsin, belki Allah, onun (bu bir veya iki defa boşamanın) arkasından bir iş (sevgi) çıkarır. (Böylece tekrar birleşmek ve anlaşmak hasıl olur).

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınız zaman, iddetlerine riayet ederek onları boşayın. Ve iddet süresini sayın. Rabbiniz olan Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının. (İddet süresi içinde) onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar. Meğer apaçık bir fahişelik yapmış iseler. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Artık kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, gerçekten o, kendine zulmetmiştir. (İddet süresi beklenilir.) Bilemezsin, belki Allah bundan sonra yeni bir durum icat eder. (Eşler arasında bir sevgi yaratır, yeniden anlaşırlar.)

Ey Peygamber! Hanımlarınızı boşayacağınız zaman iddetlerini gözeterek boşayınız ve bekleme sürelerini iyice hesap ediniz. Rabbiniz Allah'a saygı duyunuz. Apaçık bir hayâsızlık yapmış olmadıkça onları evlerinden çıkarmayınız. Kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa, aslında kendisine yazık etmiş olur. Bilemezsin ki, belki Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir. [652][653]

[652] Talâk sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XIX, 367.[653] Boşanma konusunda geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFS... Devamı..

Ey peygamber! Kadınları boşarsanız, aybaşı günleri içersinde boşayın; aybaşı günün sayınız, Tanrınız bulunan Allahtan sakınınız, belli bir utançla açığa çıkmadıkça onları ne evden çıkarınız, ne de evden çıkalar; Allahın sınırı bu, kim Allahın sınırların geçerse, kendisine zulmeder, bilemezsin, olur ki bundan sonra Allah başka bir durum verir

Ey Nebi! (Son çare olarak) kadınları boşamak zorunda kaldığınız zaman, onları boşamadan sonraki iddet (bekleme süre)lerini (âdet halinden temizlenmelerini) dikkate alarak boşayın ve bu süreyi iyi hesaplayın (üç defa adet görmelerine kadar bekleyin). Rabbiniz olan Allah'a karşı gelmekten sakının! Boşanmış eşleri (zina gibi) açık bir edepsizlik yapmadıkça, iddet süresince (o ana kadar kocalarıyla birlikte paylaştıkları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de (izinsiz) çıkıp gitmesinler. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kendisine yazık etmiş olur! Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra (iddet süresi içinde) yeni bir durum ortaya çıkarır (gönülleri uzlaştırıp birleşme ortamı yaratır).

Bkz. 2/226, 232Evlenmek zor olduğu kadar evliliği sürdürmek de zordur. Şiddetli anlaşmazlıklar yüzünden hayatları çekilmez hale gelen iki insanı yaşam... Devamı..

Ey Peygamber! Zevcelerinizi ancak ’iddetleri vaktinde tatlîk idiniz. Günleri iyice ta’dâd idiniz. Bu müddet hitâm bulmaksızın ne hânelerinizden koğabilürsiniz ne de çıkarabilürsiniz. Meğer ki âşikâr bir fâhişe olsun. Allâh’ın çizdiği hudûd budur, bunı kim tecâvüz ider ise nefsine zulm itmiş olur. Allâh’ın (barışmanız içün) bir vak’a ihdâs idüb itmeyeceğini bilemezsiniz.

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir.

Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde) boşayın ve iddeti sayın.[551] Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

İddet, boşanan kadının eşiyle irtibatının tamamen kesilmesi için dinen beklenmesi gereken süredir.

Ey peygamber! Kadınları boşayacağınız zaman iddetlerini gözeterek boşayın ve bekleme sürelerini iyice hesap edin. Rabbiniz Allah’a saygısızlıktan sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmış olmadıkça onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa kendisine yazık etmiş olur. Bilemezsin ki; belki Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir.

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.  

 Âyette, Hz. Peygamber’e hitap edilmişse de hüküm umumîdir, bütün ümmete yöneliktir. Âyete göre, boşanması istenen kadınlar, iddetleri dikkate alınara... Devamı..

Ey peygamber, kadınları boşadığınız zaman boşama sürelerini gözetin ve bu süreyi iyice hesaplayın. Rabbiniz olan ALLAH'ı dinleyin. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar (kötü davranarak onları buna zorlamayın). Ancak kanıtlanmış bir zina işlemeleri bunun dışındadır. ALLAH'ın yasası budur. Kim ALLAH'ın yasasını çiğnerse kendisine zulmetmiş olur. Bilmezsin, belki ALLAH bundan sonra (olumlu) bir iş ortaya çıkarır.

Boşanan kadın tekrar evlenebilmek için üç aybaşı hali beklemelidir (2:228).

Ey Peygamber! Kadınları boşamak istediğiniz zaman onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

Ey o Peygamber! Kadınları boşadığınız vakıt ıddetlerine doğru boşayın ve ıddeti sayın ve Rabbınız Allahdan korkun, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar meğer ki açık bir terbiyesizlik etmiş olalar, bunlar Allahın ta'yin ettiği hududdur ve her kim Allahın hududuna tecavüz ederse nefsine zulmetmiş olur, bilmezsin belki Allah onun arkasından bir iş çıkarır

Ey Peygamber (ve ümmeti)! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (âdet halinden temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’tan korkun. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (iddetleri bitinceye kadar) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın (hükümlerinin) sınırlarıdır. Kim Allah’ın (hükümlerinin) sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin, bakarsın ki Allah, bundan sonra yeni bir durum meydana getirir.

Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman, iddet¹ sürelerini gözeterek boşayın ve iddetlerini sayın. Rabb'iniz Allah'a karşı takva sahibi olun. Açıkça fahşa² yapmadıkça onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendisine haksızlık etmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah bundan sonra yeni bir hadis³ ortaya çıkarıverir.

1- Evliliği sonra eren kadının yeniden evlenebilmesi için beklemesi gereken süre. Bu süre üç adet ve üç temizlik süresidir. Bu da üç ay demektir. 2-... Devamı..

Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit iddetlerine doğru boşayın. O iddeti de sayın. Rabbiniz olan Allahdan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Meğer ki apaçık bir kötülük (meydana) getirmiş olsunlar. Bunlar Allahın hudududur. Kim Allahın hudûdunu (çiğneyip) aşarsa muhakkak ki kendisine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah bunun arkasından bir iş peyda ediverir.

Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda, artık onları iddetleri içinde (âdetten temiz oldukları sırada) talâk edin (boşayın) ve iddeti sayın! Rabbiniz olan Allah'dan sakının! Onları evlerinden (zorla) çıkarmayın; (kendileri de) çıkmasınlar (çekip gitmesinler); ancak apaçık bir hayâsızlık getirmeleri (yapmaları) müstesnâdır.
Bunlar Allah'ın hudûdudur. O hâlde kim Allah'ın hudûdunu aşarsa, artık şübhesiz kendine zulmetmiş olur. Bilmezsin, umulur ki Allah, bundan sonra bir iş (pişmanlık) ortaya çıkarır!(1)

(1)Âyette her ne kadar Hz. Peygamber (asm)’a hitâb edilmişse de hüküm umûmîdir. Bütün ümmete şâmildir. (Nesefî, c. 4, 387)

Ey Haberci (Nebi)! Kadınlarınızı boşadığınız zaman, kadınların iddet günlerini bekledikten sonra boşayın. Adetli günlerini hesap ederek, (hamile olup olmadıkları belli oluncaya kadar) iddet günlerini sayın. Rabbiniz Allah’dan korunun, bekleme günleri dolana (üç ay) kadar kadınlarınızı açık bir fuhşiyat getirmedikçe evlerinden çıkarmayın, kadınlar da çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlar olup, kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa, kendi nefsine haksızlık yapmış olur. Sen nereden bilebilirsin ki? Belki Allah, bundan sonra başka bir çözüm yolu meydana getirecektir.

Ey peygamber! Kadınları boşıyacağınız vakit, aybaşlarından önce boşayın. Aybaşlarını da sayın. Çalabınız olan Allah’tan sakının. Onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar. Açıktan açığa çirkin işi işlerlerse o başka. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Herkim bu sınırları aşacak olursa doğrusu kendine yazık etmiş olur. Ancak, Allah bundan sonra ne gösterecek bilemezsin.

Ey Peygamber! Ümmetine de ki kadınları boşayacağınız zaman iddetleri vaktinde [²] boşayın, iddeti de sayın, iddeti uzatmak, kendilerine zarar vermek hususunda Rabbiniz olan Allah/tan sakının, iddetleri bitmeden evvel onları evden çıkarmayın. Onlar dahi çıkmasınlar. Meğer ki aşikâr surette bir hayasızlık [³] etsinler, o vakit evden çıkarılır. İşte bu ahkâm Allah/ın hudududur. Her kim Allah/ın hududunu tecavüz ederse kendine zulmetmiş olur. Bilmezsin, olabilir ki Allah bundan sonra başka bir şey ihdas eder [⁴].

[1] Medine'de nâzil olmuş 12 âyettir.[2] Veya iddetlerinin bidayetinde, iddetlerine müteveccihken; kısası temizlendikten sonra, yakınlıktan evvel.[3] ... Devamı..

Ey Peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetlerini¹ gözeterek/âdetten temizlenince boşayınız ve iddeti sayınız. Rabbiniz Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz. Apaçık bir hayâsızlık/saygısızlık [fâhişetin]² yapmaları dışında onları evlerinden çıkarmayınız, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Sen bilemezsin belki de Allah, bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

1 İddet, boşanan bir kadının eşiyle irtibatının tamamen kesilmesi için dinen beklenmesi gereken bir süredir. Üç iddet süresi bekler, üç kere ay hâlind... Devamı..

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek (temizlendiklerinde) boşayın ve (üç) iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırını aşarsa, şüphesiz kendisine zulmetmiş olur. Bilmezsin, belki Allah onun arkasından (gönlünüzde sevgi gibi) bir iş çıkarır (da boşanma fikrinden geri dönersiniz).

(Medine’de nazil olmuştur ve 12 ayettir. “Talâk”, boşama anlamına gelir. Sure boşama konusunu ihtiva ettiği için bu ismi almıştır.)

Ey Peygamber! Mümin erkeklere de ki: Hanımlarınızı boşamayakarar verdiğiniz zaman, onları sürelerinde, yani cinsel ilişkide bulunmadığınız bir temizlik döneminde boşayın ve ey hanımlar, kocalar ve aile büyükleri; boşamanın hukuken gerçekleşmesi için kadının beklemesi gereken süreyi —ki üç ay hâlidir— dikkatlice hesaplayın. Bütün bunları yaparken, Rabb’iniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının! Kadınlar bu süreyi beklerlerken, onları evlerinizden çıkarmayın, onlar da kocaları izin verse bile evlerini terk edip dışarı çıkmasınlar; çünkü bu süre bitinceye kadar kadın hâlâ o evin hanımıdır ve yeniden barışma fırsatının ortadan kalkmaması için karı-koca aynı evde oturmalıdır; ancak onlar açıkça ispatlanmış bir zina suçu işlerlerse veya kocalarını ve ailelerini rahatsız edecek bir edepsizlik yaparlarsa, o zaman onları evde tutmanın bir anlamı yoktur. Çünkü bir durumda kadının kocasına yakın durması bağları güçlendirmez, aksine iyice kopartır. Ayrıca, eşlerden biri zina etiği takdirde evlilik kendiliğinden sona ermiş olur.
Dikkat edin, bunlar bizzat Allah tarafından çizilmiş sınırlardır; her kim Allah’ın sınırlarını çiğnerse, yalnızca kendisine zulmetmiş olur! O hâlde, kadının bekleme süresi dolmadan evliliği sona erdirmeyin. Bilemezsin, belki de Allah, bu boşanma girişiminden sonra eşler arasında yeniden sevgi ve yakınlık bağları oluşturarak hiç beklenmeyen bir durum ortaya çıkarır.

Medîne döneminin ortalarında indirilmiştir. Boşanmayla ilgili düzenlemeleri içerdiğinden bu adı almıştır. 12 ayettir.

Ey Nebiyy!
Kadınlar’ı boşayacağınız zaman onları bekleme süresi içinde BOŞAYIN; Bekleme Süresi’ni tek tek sayın!
Rabbiniz Allah’tan sakınıp korunun!
Açık bir ahlaksızlık yapmadıkça, onları evlerinden çıkarmayın! Onlar da çıkmasın!
Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır.
Kim Allah’ın sınırlarını çiğnerse, kesinlikle kendi nefsine zulmetmiştir.
Bilmezsin ki Allah, belki bundan sonra bir iş başlatır.

Sevgili resulüm! kadınları boşarken temizlik dönemlerinde boşayın. Üç temizlik dönemini sayın ve kendinizi, sizi yöneten Allah'a karşı sağlama alın. Bu süre zarfında kadınları evlerinde tutun. Kadınlar bu süre zarfında çok açık bir kabalık yapmadıkları sürece evi terketmesinler. Bunlar, Allah'ın getirdiği sınırlamalardır. Allah'ın belirlediği bu sınırları ihlal eden, kendisine saygısızlık eder. hiç bilemezsin, bakarsın Allah, bu bekleme süresini boşananlar lehine çevirebilir

Ey Nebi! Kadınları boşamak istediğinizde hamile kalıp kalmadıklarını belirleyecek süreyi dikkate alarak boşayın! Bir kadının hamileliğinin anlaşılacağı süreyi sayarak takip edin! Hamile olup olmadığı belli olmayanların hamilelik sürelerine dikkat etmezseniz; doğacak çocuklar üzerinde tartışma yaşarsınız. Tartışmalar sonucu boşuna birbirinize düşman olursunuz. Onun için Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının! Allah’ın dediklerine uyun! Keyfinize göre iş yapmayın! Apaçık bir şekilde ortaya çıkmış utanılacak işler yapmaları dışında, hamileliklerinin ortaya çıkma süresince evlerinizden çıkarmayın! Kendileri de çıkmasın! Bunlar Allah’ın koyduğu yasalardır. Kim Allah’ın yasalarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmeder. Bilemezsin! Olur ki Allah daha sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınız zaman onları (bekleme) sürelerini gözeterek boşayın ve o süreyi sayın! [*] Rabbiniz Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! Apaçık bir çirkinlik (fuhuş) yapmaları durumu hariç, onları (bulundukları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar! Şu (hüküm)ler, Allah’ın (koyduğu) sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar, elbette kendine haksızlık etmiş olur. Bilemezsin, belki de Allah bundan sonra bir durum ortaya çıkarır. [*]

Bu ayet boşanmada beklenmesi gereken bir süre olduğunun, bunun bir anda gerçekleşmeyeceğinin delilidir.,Benzer mesaj: Bakara 2:228-229.

Ey Peygamber! Kadınları boşamak¹ istediğiniz zaman, iddetlerini² gözeterek boşayın ve iddet süresini iyi hesaplayın.³ Rabbiniz olan Allah’a karşı hata etmekten sakının. Onları, apaçık bir edepsizlik yapmaları dışında (iddet süresince) evlerinden çıkartmayın, onlar da (evlerinden) çıkmasınlar.⁴ İşte bütün bunlar, Allah’ın koyduğu kurallardır. Allah’ın kurallarını çiğneyenler, ancak kendi kendilerine zulmetmiş olurlar. Ne bileceksin? Belki Allah, bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir.⁵

1 Talâk: Lügatte; bağı koparmak, salıvermek demektir. Terim olarak ise: Evlilik bağı olan nikâhı ortadan kaldırmak demektir. Talâk hoş olmasa da zarur... Devamı..

EY PEYGAMBER! Kadınları boşa[maya niyetlen]diğinizde, ¹ onlar için belirlenmiş iddeti gözetecek şekilde boşayın ² ve süreyi [dikkatlice] hesaplayın ve Allah’a, Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Onları evlerinizden kovmayın ³ ve açıkça hayasız davranışlarda bulunmadıkça ⁴ onlar ayrılma[k zorunda bırakılma]sın. ⁵ Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır; ve kim Allah tarafından konulan sınırları aşarsa, aslında kendisine karşı haksızlık etmiş olur: [çünkü, ey insan,] sen onu bilmezsin, [ama], o [ilk ihlal]den sonra Allah, yeniden bazı şeylerin meydana gelmesini sağlayabilir. ⁶

1 Çoğul hitap kalıbının kullanılması, bütün bir topluma seslenildiğini göstermektedir.2 Bkz. 2:228 ve ilgili notlar, özellikle not 215. Büyük hukukçul... Devamı..

Ey Nebi! Hanımları boşamak istediğinizde onların adet görme hallerini dikkate alarak boşayın ve iddet sürelerini iyi hesap edin ve Rabbiniz Allah’a karşı gelmekten sakının. İddet bekleyen eşlerinizi açıkça bir fuhuş yapmadıkları sürece evlerinizden çıkarmayın, onlar da evlerini terk etmesinler. İşte bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’ın koyduğu sınırları çiğnerse artık o kendine zulmetmiş olur. Hem nereden bileceksin belki Allah bundan sonra yeni bir takım gelişmeler meydana getirebilir. 2/226...240, 4/35, 33/49

SEN ey Nebî![⁵¹⁴⁸] Kadınlarınızı boşamak (istediğinizde), Allah’a karşı sorumlu olduğunuzu bilin de, onları bekleme sürelerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın.[⁵¹⁴⁹] Onları (içinde yaşadıkları) evlerinden çıkarmayın ve onlar da çıkmasınlar;[⁵¹⁵⁰] tabi ki, ayan açık bir ahlâksızlık[⁵¹⁵¹] yapmaları hali müstesna.[⁵¹⁵²] Bunlar Allah’ın çizdiği sınırlardır: Ve kim Allah’ın çizdiği sınırları aşarsa, artık o kendine zulmetmiş olur; (ve) sen bilemezsin (ey insan), belki de Allah bu (bekleyişin) ardından, birtakım yeni (ve hayırlı) gelişmelere kapı açabilir.[⁵¹⁵³]

[5148] Burada hitap tekil olduğu halde arkadan gelen cümleler çoğuldur. Dolayısıyla Allah Rasûlü üzerinden tüm mü’minlere hitap edilmektedir. Âyette z... Devamı..

Ey Peygamber, kadıları boşayacağınız zaman onları iddetleri içinde (adet günlerini göz önüne alarak, ondan önce temiz bir halde ve kendileriyle temas etmeksizin) boşayın, iddeti de sayın. (Üç defa adet ve temizlenme süresini hesap edin ki ilerde doğacak çocuğun sizden olmadığı kesinleşsin) Rabbiniz olan Allah'tan korkun. (Emirlerini yerine getirin, iddet süresini ne eksik sayın ne de uzatın) Apaçık bir hayâsızlık hariç- kızarak veya bir bahane ile- onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. (İddet süresi doluncaya kadar evlerinde oturmaya hakları vardır) Bunlar Allah’ın (hükmünün) hudûdlarıdır. Kim Allah’ın hudûdunu aşarsa kuşkusuz kendine yazık etmiş olur. Bilmezsiniz olur ki Allah, bunun ardından - hayırlı-bir durum peydâ ediverir. (Eşlerin arasındaki dargınlığı muhabbete çevirir de, barışırlar)

Ey Nebi! Kadınları boşayacağınız zaman onları iddetleri içinde (âdetten temiz oldukları sırada) boşayın ve iddeti sayın (üç defa âdet görüp temizlenmelerini hesabedin). Rabbiniz Allah’tan korkun (bekleme süresi içinde) onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık bir edepsizlik yapmaları istisna... Bunlar Allâh’ın sınırlarıdır. Kim Allâh’ın sınırlarını geçerse, kendisine yazık etmiş olur. Bilmezsin belki Allâh, bundan sonra (iddet süresi içinde) yeni bir durum ortaya çıkarır.

Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız vakit hemen iddetlerinden sayılacak bir zamanda boşayın ve iddeti sayın ve Rabbiniz olan Allah'tan korkun ve onları evlerinden çıkarmayın ve kendileri de çıkmasınlar. Meğer ki, apaçık bir kötülük, (meydana) getirmiş olsunlar ve işte bunlar, Allah'ın tayin ettiği huduttur. Ve her kim Allah'ın hududuna tecavüz ederse, mutlaka kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilmezsin, olabilir ki Allah, ondan sonra bir iş vücuda getirir.

Ey Peygamber! Eşlerinizi boşayacağınız vakit onların iddetlerini dikkate alarak boşayın ve iddeti dikkatle sayın. Rabbiniz olan Allah'a karşı gelmekten, özellikle eşlerinizin hukukuna zarar vermekten sakının. Onlar zina gibi açık bir hayasızlık irtikâb etmedikçe siz onları evlerinizden çıkarmayın. Kendileri de çıkıp gitmesinler. İşte Allah'ın hudutları! Kim Allah'ın hudutlarını çiğnerse hakikaten kendine zulmetmiş olur. Nereden bileceksin, bakarsın Allah bundan sonra yeni bir durum meydana getirir. [2, 228-233; 4, 19]

Yüce Allah öbür peygamberlere (a.s.) hep özel isimleriyle “Ya İbrâhim!” “Ya Mûsâ!” diyerek hitap ederken Hz. Peygambere her seferinde, nübüvvet yani p... Devamı..

Ey peygamber, kadınları boşa(mak iste)diğiniz zaman onları iddetleri içinde (adetten temiz oldukları sırada) boşayın ve iddeti sayın (üç defa adet görüp temizlenmelerini hesabedin). Rabbiniz Allah'tan korkun (bekleme süresi içinde) onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık bir edepsizlik yapmaları durumu, bu hükmün dışındadır (o zaman evden çıkarabilirsiniz). Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını geçerse, kendisine yazık etmiş olur. Bilmezsin belki Allah, bundan sonra (iddet süresi içinde) yeni bir iş ortaya çıkarır (gönülleri uzlaştırıp birleşme ortamı yaratır).

Ey Nebî! Zevcelerinizi tatlîk iylediğinizde 'iddetleri vaktinde (hayızdan tahâretle temâsdan evvel) tatlîk idin ve iddet müddeti sayın. Ve onları ('iddetin devâmı müddetince) evlerinden çıkarmayın ve onlar da çıkmasunlar. Ancak âşikâr ve müsbet bir büyük kabahat iderlerse (o zamân evden çıkarılmak câiz olur.) İşte bu Allâh'ın hudûdudur. Allâh'ın hudûdını tecâvüz iden kendi nefsine zulüm ider. Bimezsin ki bu tatlîkden sonra Cenâb-ı Hak bir emir ihdâs ider. (Belki müddet-i 'iddet zarfında barışırlar)

Ey Nebî! Karılarınızı boşadığınızda iddetleri[*] içinde boşayın ve iddetlerini sayın. Rabbiniz Allah’tan çekinin de açık bir fuhuş yapmamışlarsa onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa kötülüğü kendine yapar. Bilemezsin, belki Allah bunun ardından yeni bir durum ortaya çıkarır.

[*] İddet : 3 ay bekleme süresidir.

-Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınız zaman, onları bekleme süresi içinde boşayın ve bekleme sürelerini sayın. Rabbiniz olan Allah'tan korkun. Açık bir ahlaksızlık yapmadıkça onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar. İşte bu, Allah'ın kanunudur. Kim Allah'ın kanunlarını çiğnerse kendisine zulmetmiş olur. Bilmezsin ki Allah, belki bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

Ey Peygamber! Hanımlarınızı boşayacağınız zaman, iddetlerini gözeterek boşayın; iddetlerini de sayın. Rabbiniz olan Allah'tan korkun. Apaçık bir fuhuş işlemedikçe onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın çizdiği sınırlardır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kendisine yazık etmiş olur. Bilemezsin, belki de Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.(1)

(1) Belki taraflara anlayış verir veya daha başka bir sebeple yuva yıkılmaktan kurtulur.

Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman iddetlerine doğru boşayın ve iddeti iyi sayın! Rabbiniz olan Allah'tan sakının! Onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Apaçık ve belgeli bir yüzsüzlük yapmaları durumu müstesna. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını çiğneyen kendi benliğine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra yeni bir iş/oluş ortaya çıkarır.

[296b] iy peyġamber! ķaçan ŧalaķ viresiz 'avratlara pes ŧalaķ virüñ anlara anlaruñ 'iddetine ķarşu daħı śayuñ 'iddeti. daħı ķorķuñ Tañrı’dan çalabuñuzdan. çıķarmañ anları evlerinden daħı çıķmasunlar illā kim getüreler zişt iş bellü eyleyici. daħı şol Tañrı ḥadlarıdur daħı her kim geçe Tañrı ḥadlarından bayıķ žulm eyledi gendüzine. bilmezsin ola kim Tañrı yiñi eyleye şundan śoñra bir iş.

Yā nebiyye’llāh, ḳaçan ‘avratları boşasañuz, pes boşañuz ‘iddetleri‐ne degin. Daḫı ‘iddeti ṣayuñ. Daḫı ḳorḳuñuz sizi yaradan Tañrıdan. Çıḳar‐mañuz anları evlerinden. Daḫı çıḳmasunlar, illā işlemeyince anlar bir bellüyamanlıḳ. Ol Tañrı Ta‘ālānuñ ḥudūdıdur. Kim ki geçse Tañrı Ta‘ālāḥudūdından, pes nefsine ẓulm ider. Bilmezsin, illā kim Tañrı Ta‘ālā ḥādiẟide andan ṣoñra bir iş.

(Ya Peyğəmbər!) Övrətləri boşadığınız zaman onları gözləmə müddətlərində (heyzdən pak olduqdan sonra) boşayın. Gözləmə müddətini (iddəti) sayın. Rəbbiniz olan Allahdan qorxun. Onları – açıq-aşkar bir pis iş (zina) etməyənə qədər – (gözləmə müddəti qurtarmamış) yaşadıqları evlərdən çıxartmayın və onlar özləri də çıxmasınlar. Bu, Allahın hədləridir (hökmləridir). Allah müəyyən etdiyi hədləri aşan kimsə özünə zülm etmiş olar. Nə bilirsən, ola bilsin ki, Allah bundan sonra bir iş icad etsin (ərin ürəyinə yenidən zövcəsinin məhəbbətini salsın və onlar barışsınlar).

O Prophet! When ye (men) put away women, put them away for their (legal) period and reckon the period, and keep your duty to Allah, your Lord. Expel them not from their houses nor let them go forth unless they commit open immorality. Such are the limits (imposed by) Allah; and whoso transgresseth Allah's limits, he verily wrongeth his soul. Thou knowest not: it may be that Allah will afterward bring some new thing to pass.

O Prophet!(5503) When ye do divorce women,(5504) divorce them at their prescribed periods,(5505) and count (accurately), their prescribed periods: And fear Allah your Lord:(5506) and turn them not out of their houses, nor shall they (themselves) leave,(5507) except in case they are guilty of some open lewdness, those are limits set by Allah. and any who transgresses the limits of Allah, does verily wrong his (own) soul: thou knowest not if perchance Allah will bring about thereafter some new situation.(5508)

5503 Note that in the first instance the Prophet is himself addressed individually, as the Teacher and representative of the Community. Then the actua... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.