19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mücâdele Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elem tera ilâ-lleżîne tevellev kavmen ġadiba(A)llâhu ‘aleyhim mâ hum minkum velâ minhum ve yahlifûne ‘alâ-lkeżibi vehum ya’lemûn(e)

Bakmaz mısın şunlara ki Allah'ın gazap ettiği bir topluluğa dostluk ederler; onlar, ne sizdendir, ne onlardan ve bilip dururken de yalan yere yemin ederler.

Allah’ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi (Siyonist Yahudileri, işbirlikçilerini ve zalim müşrikleri) veli (dost ve müttefik) edinenleri görmüyor (ve hâlâ anlamıyor) musun? Onlar ne sizden, ne de onlardandırlar. (Bunlar ortada kalmış hain ve gafil takımıdırlar.) Kendileri de (açıkça bu gerçeği) bildikleri halde, (Hakk ve hayır niyetli olduklarına) yalan üzere yemin edip durmaktadırlar (ve bunlar mü’minleri aldatıp oyalamaya çalışmaktadırlar).

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kuranların farkında değil misin? Onlar ne müslüman olarak sizdendirler, ne o Yahudilerdendirler. Onlar bile bile yalan söyleyerek, Allah adına yemin ediyorlar ve biz müslümanız diyorlardı.

Allah'ın kendilerine gazap ettiği kavimlerle, topluluklarla, yahudilerle dostluklar, ittifaklar kuranları, işlerinin idaresini onlara bırakarak, onları kendilerine hâkim hâle getirenleri görmüyor musun? Onlar, ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek, yalan yere yemin ediyorlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/143.

Allah'ın kendilerine kızdığı bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bile bile yalan üzere yemin ediyorlar.

14.İbnu Ebi Hatim`in Suddi`den rivayet ettiğine göre bu ayeti kerime Abdullah bin Nebtel hakkında inmiştir. Bu kişi Resulullah (a.s.)`tan aldığı bilgi... Devamı..

Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler ne onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin ediyorlar.

(Ey Rasûlüm, müminlerin esrarını Yahûdi'lere nakleden) şu münafıklara bakmaz mısın: Allah'ın gazab etmiş olduğu bir kavme yardaklık etmektedirler. Onlar ne sizdendirler, ne onlardan... (Yeminlerinde yalancı olduklarını) bilip dururlarken de, yalan yere yemin ederler.

Allah’ın, gazabına uğrattığı bir toplum ile dost ve müttefik olanları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de o toplumdandırlar ve onlar bile bile yalan üzerine yemin ediyorlar.

Allah'ın öfke duyduğu bir toplumu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Bile bile yalan yere yemin ederler.

Allahın gadap ettiği bir ulusla, dost olan kimseleri görmez misin ki? Onlar ne sizdendir, ne de onlardan; bile bile, yalan yere ant ederler !

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.

Burada gazaba uğrayan toplum, müminlerle Yahudiler arasında söz taşıyıcılığı yapan, inananların sırlarını Yahudilere taşıyarak Müslümanların zayıf düş... Devamı..

Allâh’ın gadab itdiği kavimle dost olan münâfıkları göriyor mısın? Bunlar ne ânlardandırlar ne sizden! Yemînlerinde halef idiyorlar ve bilerek yalan söylüyorlar.

Allah'ın gazabettiği milleti dost edinen münafıkları görmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardan, bile bile, yalan yere yemin etmektedirler.

Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler.

Allah’ın gazabına uğramış bir toplulukla iş birliği yapanları görüyorsun değil mi? Bunlar ne sizdendir ne onlardan. Bile bile yalan yere yemin de ederler.

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.  

 Görülüp bilinmesi istenen topluluk münafıklardır. Bunlar Allah’ın gazap ettiği yahudileri kendilerine dost edinmeye çalışmışlardır. Münafıklar, mümin... Devamı..

ALLAH'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinenlere dikkat etmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler!

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

Bakmaz mısın şunlara ki Allahın gadab etmiş olduğu bir kavma yardaklık etmektedirler, onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler

Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu (yahûdîleri) dost edinenleri, (munâfıkları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Onlar (mü’min olmadıkları hâlde, mü’min olduklarına dair) bile bile (Allah adına) yalan yere yemin ediyorlar.

Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir halka dönenleri¹ görüyor musun? Aslında onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

1- Onları yardımcı, koruyucu ve yönetici yapanları.

Allahın, kendilerine gazab etdiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Bunlar sizden de değildir, onlardan da değildir. Kendileri de bilib dururlarken, onlar yalan yere yemîn ederler.

Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir topluluğu dost edinenleri (o münâfıkları)görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne de onlardandır. Onlar, bile bile yalan yere yemîn ediyorlar.

Yüz çeviren bir topluluğu görmüyor musun? Allah onların üzerine gazap yağdırıyor. Onlar sizden de değiller, onlardan da değiller. Onlar, bile bile yalan şeyler üzerine yemin ediyorlar.

Sen Allah’ın öfkesine uğrıyan bir ulusla el birliği edenleri görmüyor musun?bunlar ne sizdendir, ne de onlardandır. Bunlar yalan olduğunu bile bile ant içerler.

Allah/ın hışmına uğrayan kimseleri dost edinenlere bakmıyor musun? [¹] Bunlar ne sizdendirler, ne onlardan. Bile bile Müslümanız diye, yalan yere yemin ederler.

[1] Münafıklar Yahudileri dost tutup onlara Müslümanların gizli emirlerini haber verirlerdi.

(Ey Peygamber!) Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu [kavm] dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ediyorlar.

Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi veli edinmekte olanları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin etmektedirler.

Ey inanan kişi! Gözlerini aç ve çevrende neler olup bittiğini anlamaya çalış: Mümin olduklarını iddia ettikleri hâlde, Allah’ın gazâb ettiği Yahudi topluluğunu kendilerine dost ve müttefik edinen şu ikiyüzlüleri görmüyor musun? İyi bilin ki, onlar ne sizdendir, ne dedost göründükleri o Yahudilerden! Onlar ahlâken o kadar alçalmışlardır ki, bile bile yalan üzere yemin etmekten çekinmezler!

Allah’ın gazap ettiği bir kavmi veliyy edinenlere bakıp görmedin mi? Bunlar ne sizdendir, ne onlardan!
Bilip dururken yalan yere yemin ediyorlar.

Resulüm! Allah'ın öfke duyduğu bir toplum ile sıkı ilişki kuranlara dikkat et! Aslında onlar, ne sizden ne de onlardan yanadır, Bunlar, iddialarının yalan olduğunu bile bile yemin ederler.

Allah’ın kendilerine azap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendir ne de onlardan! Onlar bilerek yalan üzerine yemin ederler.

Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? [*] Onlar (münafıklar) ne sizdendir ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

Benzer mesaj: Mümtehine 60:13.

Allah’ın kendilerine gazap ettiği (Yahûdî) toplumunu kendilerine dost edinen (münâfıkları) görmedin mi? Onlar, ne sizdendir, ne de onlardan… Ve onlar, bile bile yalan yere yemin eder dururlar. ¹

1 Bir gün Efendimiz birkaç Müslüman’la birlikte otururken; “şimdi yanınıza şeytan gözlü birisi gelecek” buyurdu. Derken gök gözlü birisi (Abdullah b. ... Devamı..

ALLAH’IN gazabına uğrayan bir toplum ile dostluk kuranların ²⁵ farkında değil misin? Onlar ne sizdendir [ey müminler] ne de o [hakikati inatla reddede]nlerden: böylece onlar yalan ve düzmece (değerler) üstüne [onların yalan ve sahte olduklarını] bile bile yemin ederler.

25 “Allah’ın gazabına uğrama”nın anlamı için bkz. Fâtiha’nın son ayeti ile ilgili not 4. Bu özel bağlamda, “Allah’ın gazabına uğrayan toplum ile dostl... Devamı..

Allah’ın gazabına uğramış topluluk ile dayanışma içine girenleri görüyorsun değil mi? Aslında onlar ne sizdendir ne de onlardan. Hal böyleyken “Biz de müminiz” diye yalan yere yemin ediyorlar. 58/22, 60/8-9

ALLAH’IN gazabına uğrayan bir toplulukla dayanışma içine girenleri görmez misin?[⁴⁹⁹³] Onlar ne sizdendir ne de onlardandır; bir de (utanmadan) bile bile yalan yere yemin ediyorlar.

[4993] Yani: “münafıkları”. Benzer bir durum için bkz: 59:11 ve 14. Bu, münafığın tabiatını ele veren şu âyetle uyumludur: “İki arada bir derede kalmı... Devamı..

(Ey Muhammed) Allah’ın gazap ettiği bir topluluğu (yahudileri) dost edinen şu kimselere (münafıklara) bak. Onlar ne sizlerdendir ne de diğer taraftan, onlar yalan yere yemin ederler. ("Vallahi biz müslümanız” derler)

Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler.

Görmedin mi o kimseleri ki, üzerlerine Allah'ın gazap etmiş olduğu bir kavmi dost edindiler o kimseler, ne sizdendirler ve ne de onlardandırlar, ve bilir oldukları halde yalan yere yemîn ederler.

Allah'ın gazab ettiği bir topluluğu dost edinenlere baksana! Bunlar ne sizden, ne de onlardandır. Bunlar bile bile yalan yere yemin ederler. [4, 143]

Allah'ın kendilerine gazabettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

(Yâ Muhammed) Allâh'ın üzerine gadab itdiği kavim ile dostluk idenleri görmez misin? Onlar ne sizden ve ne de o dost oldukları kavimdendirler. Ve bildikleri halde Allâh Te'âlâ üzerine yalan yere yemîn iderler.

Sen, Allah’ın gazabına uğrayan bir toplulukla iş birliği yapanları görmüyor musun? Bunlar, ne sizdendir ne de onlardan. Bunlar, bile bile yeminlerini yalanlarına alet ederler.

Allah'ın gazap ettiği bir toplumu dost edinenleri gördün mü? Onlar, sizden değil, onlardan da değil. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.

Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu veli edinenleri görmedin mi?(4) Onlar ne sizdendir, ne onlardan. Fakat bilerek yalan yere yemin ederler.

(4) “Veli” sözcüğünün anlamı için 5:51’in açıklamasına bakınız.

Allah'ın kendilerine öfkelendiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilip durdukları halde yalana yemin ediyorlar.

iy görmedüñ mi anları kim sevdiler bir ķavmı kim ķaķıdı Tañrı anlara. degül anlar sizden daħı degül anlardan. daħı and içerler yalan üzere anlar bilürlerken.

Görmez misin ol kişileri ki dost idindiler bir ḳavmi ki anlara Tañrı Ta‘ālāġazab eyledi, anlar sizden velā anlardan degül. Daḫı yalan and içerler anlarbilürler‐iken.

(Ya Peyğəmbər!) Məgər onların (münafiqlərin) Allahın qəzəbləndiyi bir tayfanı (yəhudiləri) özlərinə dost tutduqlarını (mö’min müsəlmanların sirlərini onlara verdiklərini) görmədinmi? Onlar nə sizdəndirlər, nə də onlardan. Onlar (özlərinin riyakar olduqlarını) bilə-bilə (Allaha və Muhəmməd əleyhissəlama iman gətirdikləri barədə) yalandan and içirlər.

Hast thou not seen those who take for friends a folk with whom Allah is wroth? They are neither of you nor of them, and they swear a false oath knowingly.

Turnest thou not thy attention to those(5354) who turn (in friendship) to such as have the Wrath of Allah upon them?(5355) They are neither of you nor of them, and they swear to falsehood knowingly.(5356)

5354 This refers to the Hypocrites of Madinah who pretended to be in Islam but intrigued with the Jews. See references as given in n. 5342 above. 5355... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.