Elleżîne yetteḣiżûne-lkâfirîne evliyâe min dûni-lmu/minîn(e)(c) eyebteġûne ‘indehumu-l’izzete fe-inne-l’izzete li(A)llâhi cemî’â(n)
Onlar, inananları bırakırlar da kafirleri dost edinirler. Yüceliği, kudreti onlardan mı umuyorlar, onlardan mı arıyorlar? Hiç şüphe yok ki bütün yücelik ve kudret Allah'ındır.
(Münafıklar) Ki onlar mü’minleri (İslam kardeşliği cephesini) bırakıp, kâfirlerin (ve zalimlerin) velayetini-himayesini (haksızlık ve ahlâksızlık temelli Haçlı birlikteliğini) hedef ittihaz ediniyorlar. (Bu münafıklar) İzzeti (şeref, huzur ve hürriyeti) onların (bâtıl ve barbar odakların) yanında mı arıyorlar? Oysa bütün izzet (kuvvet ve haysiyet) kesinlikle Allah’ındır (ve İslam’dadır).
O münafıklar ki, mü'minleri bırakıp Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost ediniyorlar. Onlar da bir güç mü arıyorlar? Unutmayın bütün güç, kuvvet ve şeref yalnızca Allah'ındır.
Şuurlu ve kâmil mü'minleri bırakıp, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri candan dost, müttefik, veli edinenler, kâfirleri kendilerine hâkim hale getirerek işlerini, onların ellerine bırakanlar, onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar?
Bilsinler ki, izzet ve şeref, kudret ve hükümranlık bütünüyle Allah'a aittir.
Onlar mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinenlerdir. Onların yanında şeref mi arıyorlar? Oysa şeref tümüyle Allah'a aittir.
Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.
O münafıklar ki, mü'minleri bırakarak kâfirleri dost ediniyorlar, izzet ve zaferi onların yanında mı arıyorlar! Muhakkak ki bütün izzet ve kudret Allah'ındır.
Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler; onların yanında şeref mi arıyorlar? Şüphesiz bütün şeref yalnızca Allah'a aittir.
İnanlıyı bırakıp da münafıkla, kâfirleri dost tutanlar, onların yanlarında, saygı mı bekliyorlar? Emreliğin hepsi Allah içindir
Onlar, mü'minleri bırakıp inkârcıları dost edinen kimselerdir. Onların yanında şeref ve itibar mı arıyorlar? Hâlbuki şeref ve itibar bütünüyle Allah'ın yanındadır.
O münâfıklar ki dostlarını mü’minlerin meyânından değil kâfirlerin meyânından intihâb idiyorlar. Bu ânların ’indinde bir kuvvet mi? Hayır kuvvet Allâh’ındır.
Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır.
Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.
Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.
Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.
Onlar ki inananlardan ayrı inkarcılarla işbirliği yapar. Onların yanında onur mu arıyorlar? Oysa, onur tümüyle ALLAH'a aittir
Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir.
Onlar ki mü'minleri bırakarak kâfirlerin velâyetine tutunuyorlar, ızzeti onların yanında mı arıyorlar? Fakat ızzet tamamile Allahındır
Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. *Onların (kâfirlerin) yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Şüphesiz, bütün izzet tamamen Allah’a aittir. (Onu dilediğine verir ki, onlar da mü’minlerdir.)
Çünkü onlar mü'minlerin yanı sıra gerçeği yalanlayan nankörleri evliya¹ ediniyorlar. İzzeti² onların yanında mı arıyorlar! Kuşkusuz, izzet, tamamıyla Allah'ın yanındadır.
Onlar mü'minleri bırakıb kâfirleri dost edinenlerdir. İzzet (-ü şevket) i onların yanında mı arıyorlar? Hakıykî bütün ululuk ve kudret Allahındır.
Onlar ki, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinirler. İzzeti (şeref ve üstünlüğü) onların yanında mı arıyorlar? Hiç şübhesiz ki izzet, tamâmen Allah'a âiddir.(3)
Mü’minleri bırakıp ta, doğruları inkâr edinenlere sığınanlar (veli edinenler), böyle yapmakla, acaba onların yanında güç veya şeref kazanacaklarını mı zannediyorlar? Hâlbuki bütün güçte, şerefte, Allah’ın yanındadır.
iki yüzlüler inananları bırakıp da Allah’ı tanımayanları kendilerine koruyucu edindiler. Yoksa onlar bütün erkin kendilerinde olduğunu mu sanıyorlar? Gerçekten bütün erk Allah’tadır.
O münâfıklar mü/minleri bırakarak kâfirleri dost tutarlar, bunların indinde yegâne bir galebe arıyorlar, bulamazlar çünkü bütün yegâne galebe Allah/ındır.
Onlar mü’minleri bırakıp kâfirleri mi dost ediniyorlar? (Yoksa) onların yanında şeref mi arıyorlar? Muhakkak ki şeref [izzet] tamamıyla Allah’a aittir.
Onlar, iman edenleri bırakıp da kâfirleri dost edinirler. İzzeti onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz izzet bütünüyle Allah'ındır.
Çünkü onlar, müminleri bırakıp kâfirleri kendilerine dost ediniyorlar. Onların yanında yer almakla izzet ve şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? Onlarla dost olmakla, onların hayat tarzını, kılık kıyafetini, kültürünü taklit etmekle şeref ve onur kazanacaklarını, üstünlük elde edeceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar da yanılıyorlar! Çünkü izzet ve şeref, tamamen ve yalnızca Allah’a aittir. O hâlde, gerçek anlamda onur kazanmak isteyen, yalnızca Allah’a kul olmalıdır. Kâfirlerde onur aramak şöyle dursun, gerekirse onlarla birlikte oturmaktan bile sakınmalıdır:
Onlar ki Müminler’i bırakıp Kâfirler’i veliyyler ediniyorlar, onların yanında izzet arıyorlar, öyle mi?
Gerçekten topluca İzzet, Allah’ındır.
Müminler varken inkarcılarla dostluk kuranlar, acaba onlarla olmaktan güç mü umuyorlar? Halbuki tüm güçleri elinde tutan, Allah'tır.
Onlar Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenlerdir. Kâfirlerin yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.
(Çünkü) onlar, mü’minleri bırakıp, kâfirleri dost ediniyorlar. Yoksa (şanı ve) şerefi, onların yanında mı arıyorlar? Hâlbuki bütün (şan ve) şeref, tamamıyla Allah’a aittir.
Müminleri bırakıp hakikati inkar edenleri dost edinenlere gelince, onlarla şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? Unutmayın ki asıl şeref [yalnız] Allah’a aittir. ¹⁵⁴
Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ve müttefik edinirler. Onların yanında şeref ve itibar mı arıyorlar? Şeref ve itibar bütünüyle Allah’a aittir. 5/51-57
Mü’minleri bırakıp da kâfirleri veli edinenler, şeref ve itibarı onların yanında mı arıyorlar? İyi bilin ki şeref ve itibar bütünüyle Allah’a aittir.
Onlar ki, müminleri bırakıp, kafirleri dost ediniyorlar, izzeti (kuvvet ve şerefi) onların yanında mı arıyorlar? Muhakkak ki bütün izzet yalnız Allah’ındır!
Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.
Onlar ki, mü'minleri bırakarak kâfirleri dost tutarlar. İzzeti onların yanında mı arıyorlar? Muhakkak ki, bütün izzet Allah Teâlâ'nındır.
O münâfıklar müminlerin dışında kâfirleri dost edinirler. İzzet ve desteği onların yanında mı arıyorlar? Oysa bütün izzet ve kuvvet Allah'ındır. [35, 10; 63, 8]
Onlar mü'minleri bırakıp kafirleri dost tutuyorlar. Onların yanında şeref mi arıyorlar? Bütün şeref, tamamen Allaha aittir.
Mü'minleri bırakarak kâfirleri dost idinenler (bu hareketleriyle) onlar indinde 'izzet ve rif'at bulmak mı isterler? 'İzzet ve şerefin cümlesi Allâh Te'âlâ'ya mahsûsdur. (Dilediğini 'azîz ider.)
Onlar, ayeti görmezden gelenleri veli (dost) edinmeyi, müminlere tercih eden kimselerdir. Kafirlerin yanında güç ve kuvvet mi arıyorlar? Doğrusu bütün güç ve kuvvet, Allah'ın elindedir.
Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost/veli edinirler. Onların yanında itibar mı arıyorlar? İtibar/güç bütünüyle Allah'a aittir.
Onlar, mü'minleri bırakıp da kâfirleri kendilerine dost edinenlerdir. Yoksa onlar, kâfirlerin yanında üstünlük ve şeref mi arıyorlar? Halbuki üstünlük ve şeref tümüyle Allah'ındır.
Öyle kişiler ki onlar, müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar ediniyorlar. Onların yanında onur ve yücelik mi arıyorlar? Onur ve yüceliğin tümü Allah'ındır.
anlar kim dutarlar kāfirleri ya'nį cuḥūdları dostlar mü’minlerden ayruķ dilerler mı anlaruñ ķatından 'izzeti? bayıķ 'izzet Tañrı’nuñdur dükeli.
Anlar ol kişilerdür kim kāfirleri dost idinürler mü’minlerden özge. İsterlermi anlardan ‘izzeti? Taḥḳīḳ barça ‘izzet Tañrınuñdur.
O münafiqlər ki, mö’minləri qoyub kafirləri dost tuturlar. (İzzət və) qüdrəti onların yanındamı axtarırlar? Şübhəsiz ki, (izzət və) qüdrət tamamilə Allaha məxsusdur!
Those who choose disbelievers for their friends instead of believers! Do they look for power at their hands? Lo! all power appertaineth to Allah.
Yea, to those who take for friends unbelievers rather than believers: is it honour they seek among them? Nay,- all honour is with Allah.(648)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |