18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 139. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne yetteḣiżûne-lkâfirîne evliyâe min dûni-lmu/minîn(e)(c) eyebteġûne ‘indehumu-l’izzete fe-inne-l’izzete li(A)llâhi cemî’â(n)

Onlar, inananları bırakırlar da kafirleri dost edinirler. Yüceliği, kudreti onlardan mı umuyorlar, onlardan mı arıyorlar? Hiç şüphe yok ki bütün yücelik ve kudret Allah'ındır.

(Münafıklar) Ki onlar mü’minleri (İslam kardeşliği cephesini) bırakıp, kâfirlerin (ve zalimlerin) velayetini-himayesini (haksızlık ve ahlâksızlık temelli Haçlı birlikteliğini) hedef ittihaz ediniyorlar. (Bu münafıklar) İzzeti (şeref, huzur ve hürriyeti) onların (bâtıl ve barbar odakların) yanında mı arıyorlar? Oysa bütün izzet (kuvvet ve haysiyet) kesinlikle Allah’ındır (ve İslam’dadır).

O münafıklar ki, mü'minleri bırakıp Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost ediniyorlar. Onlar da bir güç mü arıyorlar? Unutmayın bütün güç, kuvvet ve şeref yalnızca Allah'ındır.

Şuurlu ve kâmil mü'minleri bırakıp, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri candan dost, müttefik, veli edinenler, kâfirleri kendilerine hâkim hale getirerek işlerini, onların ellerine bırakanlar, onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar?
Bilsinler ki, izzet ve şeref, kudret ve hükümranlık bütünüyle Allah'a aittir.

bk. Kur’an-ı Kerim, 35/10; 63/8.

Onlar mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinenlerdir. Onların yanında şeref mi arıyorlar? Oysa şeref tümüyle Allah'a aittir.

Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.

O münafıklar ki, mü'minleri bırakarak kâfirleri dost ediniyorlar, izzet ve zaferi onların yanında mı arıyorlar! Muhakkak ki bütün izzet ve kudret Allah'ındır.

Öyle münafıklardır ki; Müslümanlar yerine kâfirleri dost ediniyorlar. Onlar, o kâfirlerde izzet ve şeref mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet, Allah’ındır

[Siz ey Müslümanlar! Sakın bunlarla oturmayın.]

Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler; onların yanında şeref mi arıyorlar? Şüphesiz bütün şeref yalnızca Allah'a aittir.

İnanlıyı bırakıp da münafıkla, kâfirleri dost tutanlar, onların yanlarında, saygı mı bekliyorlar? Emreliğin hepsi Allah içindir

Onlar, mü'minleri bırakıp inkârcıları dost edinen kimselerdir. Onların yanında şeref ve itibar mı arıyorlar? Hâlbuki şeref ve itibar bütünüyle Allah'ın yanındadır. 

Bkz. 3/28, 4/144, 5/51, 57, 9/23, 19/81, 29/25, 35/10, 58/22, 60/1, 63/8Bu âyetteki uyarıdan, mü’min olduğunu iddia eden ve fakat İslam düşmanlarıyla ... Devamı..

O münâfıklar ki dostlarını mü’minlerin meyânından değil kâfirlerin meyânından intihâb idiyorlar. Bu ânların ’indinde bir kuvvet mi? Hayır kuvvet Allâh’ındır.

Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır.

Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.

Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.

Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.

Onlar ki inananlardan ayrı inkarcılarla işbirliği yapar. Onların yanında onur mu arıyorlar? Oysa, onur tümüyle ALLAH'a aittir

Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir.

Onlar ki mü'minleri bırakarak kâfirlerin velâyetine tutunuyorlar, ızzeti onların yanında mı arıyorlar? Fakat ızzet tamamile Allahındır

Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. *Onların (kâfirlerin) yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Şüphesiz, bütün izzet tamamen Allah’a aittir. (Onu dilediğine verir ki, onlar da mü’minlerdir.)

* “Onların (kâfirlerin) yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar”; Ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen Allah Teâlâ’nın sormuş olduğu bu s... Devamı..

Çünkü onlar mü'minlerin yanı sıra gerçeği yalanlayan nankörleri evliya¹ ediniyorlar. İzzeti² onların yanında mı arıyorlar! Kuşkusuz, izzet, tamamıyla Allah'ın yanındadır.

1.Koruyucular, yardımcılar, gözeticiler, destekleyiciler, yandaşlar. 2. Yüksek onur, şeref, büyük itibar, yücelik, saygınlık, üstünlük.

Onlar mü'minleri bırakıb kâfirleri dost edinenlerdir. İzzet (-ü şevket) i onların yanında mı arıyorlar? Hakıykî bütün ululuk ve kudret Allahındır.

Onlar ki, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinirler. İzzeti (şeref ve üstünlüğü) onların yanında mı arıyorlar? Hiç şübhesiz ki izzet, tamâmen Allah'a âiddir.(3)

(3)“Rızâ-yı İlâhî ve iltifât-ı Rahmânî ve kabûl-i Rabbânî (Allah’ın rızâsı, iltifâtı ve kabûlü) öyle bir makamdır ki, insanların teveccühü (alâkası) v... Devamı..

Mü’minleri bırakıp ta, doğruları inkâr edinenlere sığınanlar (veli edinenler), böyle yapmakla, acaba onların yanında güç veya şeref kazanacaklarını mı zannediyorlar? Hâlbuki bütün güçte, şerefte, Allah’ın yanındadır.

iki yüzlüler inananları bırakıp da Allah’ı tanımayanları kendilerine koruyucu edindiler. Yoksa onlar bütün erkin kendilerinde olduğunu mu sanıyorlar? Gerçekten bütün erk Allah’tadır.

O münâfıklar mü/minleri bırakarak kâfirleri dost tutarlar, bunların indinde yegâne bir galebe arıyorlar, bulamazlar çünkü bütün yegâne galebe Allah/ındır.

Onlar mü’minleri bırakıp kâfirleri mi dost ediniyorlar? (Yoksa) onların yanında şeref mi arıyorlar? Muhakkak ki şeref [izzet] tamamıyla Allah’a aittir.

Onlar, iman edenleri bırakıp da kâfirleri dost edinirler. İzzeti onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz izzet bütünüyle Allah'ındır.

Çünkü onlar, müminleri bırakıp kâfirleri kendilerine dost ediniyorlar. Onların yanında yer almakla izzet ve şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? Onlarla dost olmakla, onların hayat tarzını, kılık kıyafetini, kültürünü taklit etmekle şeref ve onur kazanacaklarını, üstünlük elde edeceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar da yanılıyorlar! Çünkü izzet ve şeref, tamamen ve yalnızca Allah’a aittir. O hâlde, gerçek anlamda onur kazanmak isteyen, yalnızca Allah’a kul olmalıdır. Kâfirlerde onur aramak şöyle dursun, gerekirse onlarla birlikte oturmaktan bile sakınmalıdır:

Onlar ki Müminler’i bırakıp Kâfirler’i veliyyler ediniyorlar, onların yanında izzet arıyorlar, öyle mi?
Gerçekten topluca İzzet, Allah’ındır.

Müminler varken inkarcılarla dostluk kuranlar, acaba onlarla olmaktan güç mü umuyorlar? Halbuki tüm güçleri elinde tutan, Allah'tır.

Onlar Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenlerdir. Kâfirlerin yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.

Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların (kâfirlerin) yanında itibar mı arıyorlar? Bilsinler ki itibar bütünüyle ve yalnızca Allah’a aittir. [*]

Benzer mesajlar: Yûnus 10:65; Fâtır 35:10.

(Çünkü) onlar, mü’minleri bırakıp, kâfirleri dost ediniyorlar. Yoksa (şanı ve) şerefi, onların yanında mı arıyorlar? Hâlbuki bütün (şan ve) şeref, tamamıyla Allah’a aittir.

Müminleri bırakıp hakikati inkar edenleri dost edinenlere gelince, onlarla şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? Unutmayın ki asıl şeref [yalnız] Allah’a aittir. ¹⁵⁴

154 Bkz. 3:28. Ancak “dostlar” (evliyâ’, tekili velî) terimi bu bağlamda sadece politik ittifakları göstermez. Her şeyden daha fazla, bariz olarak, ha... Devamı..

Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ve müttefik edinirler. Onların yanında şeref ve itibar mı arıyorlar? Şeref ve itibar bütünüyle Allah’a aittir. 5/51-57

Mü’minleri bırakıp da kâfirleri veli edinenler, şeref ve itibarı onların yanında mı arıyorlar? İyi bilin ki şeref ve itibar bütünüyle Allah’a aittir.

Onlar ki, müminleri bırakıp, kafirleri dost ediniyorlar, izzeti (kuvvet ve şerefi) onların yanında mı arıyorlar? Muhakkak ki bütün izzet yalnız Allah’ındır!

Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.

Onlar ki, mü'minleri bırakarak kâfirleri dost tutarlar. İzzeti onların yanında mı arıyorlar? Muhakkak ki, bütün izzet Allah Teâlâ'nındır.

O münâfıklar müminlerin dışında kâfirleri dost edinirler. İzzet ve desteği onların yanında mı arıyorlar? Oysa bütün izzet ve kuvvet Allah'ındır. [35, 10; 63, 8]

Onlar mü'minleri bırakıp kafirleri dost tutuyorlar. Onların yanında şeref mi arıyorlar? Bütün şeref, tamamen Allaha aittir.

Mü'minleri bırakarak kâfirleri dost idinenler (bu hareketleriyle) onlar indinde 'izzet ve rif'at bulmak mı isterler? 'İzzet ve şerefin cümlesi Allâh Te'âlâ'ya mahsûsdur. (Dilediğini 'azîz ider.)

Onlar, ayeti görmezden gelenleri veli (dost) edinmeyi, müminlere tercih eden kimselerdir. Kafirlerin yanında güç ve kuvvet mi arıyorlar? Doğrusu bütün güç ve kuvvet, Allah'ın elindedir.

Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost/veli edinirler. Onların yanında itibar mı arıyorlar? İtibar/güç bütünüyle Allah'a aittir.

Onlar, mü'minleri bırakıp da kâfirleri kendilerine dost edinenlerdir. Yoksa onlar, kâfirlerin yanında üstünlük ve şeref mi arıyorlar? Halbuki üstünlük ve şeref tümüyle Allah'ındır.

Öyle kişiler ki onlar, müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar ediniyorlar. Onların yanında onur ve yücelik mi arıyorlar? Onur ve yüceliğin tümü Allah'ındır.

anlar kim dutarlar kāfirleri ya'nį cuḥūdları dostlar mü’minlerden ayruķ dilerler mı anlaruñ ķatından 'izzeti? bayıķ 'izzet Tañrı’nuñdur dükeli.

Anlar ol kişilerdür kim kāfirleri dost idinürler mü’minlerden özge. İsterlermi anlardan ‘izzeti? Taḥḳīḳ barça ‘izzet Tañrınuñdur.

O münafiqlər ki, mö’minləri qoyub kafirləri dost tuturlar. (İzzət və) qüdrəti onların yanındamı axtarırlar? Şübhəsiz ki, (izzət və) qüdrət tamamilə Allaha məxsusdur!

Those who choose disbelievers for their friends instead of believers! Do they look for power at their hands? Lo! all power appertaineth to Allah.

Yea, to those who take for friends unbelievers rather than believers: is it honour they seek among them? Nay,- all honour is with Allah.(648)

648 If the motive is some advantage, sonic honour— the fountain of all good is Allah. How can it really be expected from those who deny Faith? And if ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.