19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 200. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû-sbirû vesâbirû verâbitû vettekû(A)llâhe le’allekum tuflihûn(e)

Ey inananlar, sabredin, sebat edin, karşı durun ve Allah'tan sakının, ancak bu sayede kurtulur, bu sayede üst olursunuz.

Ey iman edenler! (Din ve dava uğrundaki zorluklara, hayatın ve cihadın sıkıntılarına) Sabredin ve sabır üzerinde yarışın, (Allah’la, peygamberlerle, cihad emirinizle, Hakk yoldaki cemaatinizle) irtibatınızı koparmayın, kararlı ve sebatlı davranın (ve nöbet ve hizmet yerlerinizi terk edip ayrılmayın. Bu emirlere karşı gelmek hususunda) Allah’tan korkun. (Bu sayede) Umulur ki kurtuluşa ve başarıya (felaha) ulaşırsınız!..

Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve şeytan ve uşakları olan kâfirlere karşı bu sabırla yarışın, veya kâfirlerle savaşırken birbirinizle şecaat ve yiğitlikte yarışın, cihad için hazırlıklı ve uyanık bulunun ve yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ki, mutluluğa erebilesiniz.

Ey imân edenler, sabrederek mücadeleye devam edin, sebat ve kararlılık gösterin. Hazırlıklı ve uyanık olun, sabrederek mücadelede yarışı siz kazanın, gücünüzü, birliğinizi, devletinizi, topraklarınızı, ümmetin menfaatlerini korumak, îlây-ı kelimetullah (Allah'ın düzeninin hakim kılınması) ve tebliğe devam edebilmek için dinî, sosyal, siyasî, ekonomik müesseseler, savunma işbirlikleri kurun, öncü teşekküller, araştırma-geliştirme kurumları oluşturarak münasebetlerinizi ilerletin, ordular, özel savaş birlikleri ve savaş araçları hazırlayın, askerî garnizonlar, karakollar kurarak sınırlarınızı bekleyin, aranızdaki bağları kuvvetlendirerek birbirinize kenetlenin, Allah'ı zikirde daim olun. Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ki kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin, sabırda (düşmanlarınızdan) öne geçmeye çabalayın, cihada hazırlanın [22] ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

22.Ayeti kerimenin metninde geçen "ve rabitu" ifadesine bazı tefsirlerde "cihada hazırlanın, cihad için hazırlıklı olun", bazı tefsirlerde ise "sınırl... Devamı..

Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz.

Ey iman edenler; din uğrundaki eziyetlere sabredin ve düşmanlarınızla olan savaşlarda üstün gelmek için sabır yarışı yapın. Sınır boylarında cihad için nöbet bekleşin ve Allah'dan korkun ki, felâh bulasınız.

Ey inananlar! Sabredin, direnin. Cihada hazır olun ve Allah’tan sakının ki kurtulasınız.

Ey iman edenler! Sabrediniz ve birbirinizle sabırda yarışınız, ülkeyi korumada daima uyanık olunuz ve Allah'a karşı gelmekten sakınınız ki zafere ulaşasınız.[66]

[66] Zafere giden yol hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ IV, 563-567.Âl-i İmrân sûresinden çıkarılacak genel ilkeler hakkında bk... Devamı..

Ey inanmış olanlar! Sabrediniz, sabretmekte yarışınız, düşmana karşı koyun, Allahtan sakınınız, ola ki, kurtulasız

Ey inananlar! Zorluklara direnin ve zulme karşı toplumsal direnç göstererek birbirinizle sabırda yarışın! Düşmandan gelebilecek saldırılara karşı birbirinizle irtibatlı olun. Allah'ın emirlerine uygun yaşayın, günahlardan korunun ki mutluluğa eresiniz!

“Allah’ın emirlerine uygun yaşayın ki mutluluğa eresiniz” ifadesi, mutluluğun kaynağının İslam’da olduğunun ifadesidir. Yani mutlu olmak istiyorsanız ... Devamı..

Ey mü’minler sabır idiniz biri biriniz ile sabırda müsâbaka idiniz, metîn olunuz ve Allâh’dan korkunuz felâh bulursunuz.

Ey İnananlar! Sabredin, düşmanlarınızdan daha sabırlı olun, cihada hazır bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya erişebilesiniz.*

Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin, kararlılıkta yarışın, düşmana karşı hazırlıklı olun (birbirinize dayanıp bağlanın), Allah’a karşı gelmekten sakının ki başarıya ulaşabilesiniz.

Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) sebat gösterin; (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah'tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.

İnananlar! Başarmak için, güçlüklere karşı tek tek direnin, topluca direnin, birlik olun ve ALLAH'ı dinleyin.

Bu ayette geçen "Rabitu" (birlik olun) kelimesinin anlamını kaydıran tarikat şeyhleri, uydurdukları "Rabıta" ibadetiyle kendilerini putlaştırmışlardır... Devamı..

Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

ey o bütün iymân edenler! sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve cihad için hazır ve rabıtalı bulunun ve Allaha korunun ki felâh bulasınız

Ey îmân edenler, sabredin, (düşman karşısında) sebat gösterin, (Allah yolunda, cihat için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin ve zorluklara karşı dirençli olun. Sürekli duyarlı olun. Takva sahibi olun. Umulur ki kurtuluşa erenlerden olursunuz.

Ey îman edenler, sabr (-ü sebat) edin. (Düşmanlarınızla) sabır yarışı edin (onlara galebe çalın. Sınırlarda) nevbet bekleşin (yurdunuzu çiğnetmeyin.) Allah'dan korkun (Bu sayede) felah bulacağınızı umabilirsiniz.

Ey îmân edenler! Sabredin!(4) Sabırda (düşmanlarınıza) üstün gelin! (Her an cihâda) hazırlıklı olun ve Allah'dan sakının! Tâ ki kurtuluşa eresiniz.

(4)Sabır hakkında bakınız; (sahîfe 309, hâşiye 1; sahîfe 40, hâşiye 2)

Ey İman edenler! Sabredin, karşılıklı birbirinize sabırlı davranın, birbirinize bağlanıp ayrılmayın ve Allah’dan korunun ki, mutluluğa kavuşasınız.

Ey inananlar! Katlanın, katlanmakta da ileri gidin, sınırları tutun, Allah’tan sakının ki onasınız.

Ey iman edenler! Katlanın, düşmanınızdan daha çok katlanın, düşmana karşı durun, Allah/tan sakının ki felâh bulasınız.

Ey inananlar! Zorluklara sabrediniz/göğüs geriniz, (düşmana karşı) birbirinizle irtibat kurunuz ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci içinde olunuz ki kurtuluşa/mutluluğa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin, hep birlikte dayanın, dayanışma içinde olun ve Allah'tan sakının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Ey iman edenler! Allah yolunda mücâdele verirken, karşınıza çıkabilecek zorluk ve sıkıntılara sabredin, zulme karşı toplumsal direnç göstererek birbirinizle sabırda yarışın! Gerek düşmandan gelebilecek saldırılara, gerek şeytânî vesveselere ve ayartılara karşı her an uyanık ve hazırlıklı olun ve bir de, Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayatınıza yön vererek kötülüğün her türlüsünden titizlikle sakının ki, böylelikle umduğunuz o zafer ve kurtuluşa erebilesiniz!

Ey iman edenler!
Sabredin, sabırda sebat edin, kararlı olun!
Allah’tan sakınıp korunun!
Umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Ey müminler! Sabredin, sabrı tavsiye edin, aranızda gönül köprüleri oluşturun. bir de kurtulabilmeniz için Allah'a karşı kendinizi sağlama alın.

Ey iman edenler! Azimli, kararlı, mücadeleci, cesur olun! Azim de, kararlılıkta, mücadele de, cesarette düşmanlarınızı geçin! Her zaman savaşa hazırlıklı olun! Daima uyanık olun ki kimse sizi aldatmasın, tuzaklara düşürmesin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) dayanışmada bulunun; (savaş için) hazırlıklı ve nöbette bulunun! [*] Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ki kurtulasınız.

Buradaki [râbitû] emri, sanıldığı gibi “zikirde insanları hatırlayıp onlarla manevi bir bağ kurmak” anlamında “rabıta” ile asla ve asla ilişkili değil... Devamı..

Ey îman edenler! Gerçekten kurtuluşunuzu umabilmek için; sabredin, sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın, onlara karşı tetikte durun ve Allah’a karşı hata etmekten sakının.¹

1 Râbıta: Kelimenin kökü olan (رَبَطَ) fiili sözlükte; bağlamak, sağlam yürekli olmak, birlik olmak, pekiştirmek anlamlarına gelir. Kur’an’da râbıta k... Devamı..

Siz ey imana ermiş olanlar! Zorluklara sabırla katlanın ve birbirinizle sabırda yarışın, [doğru olanı yapmaya] her zaman hazır olun ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyun ki mutluluğa erebilesiniz!

Ey iman edenler, Allah yolunda zorluklara karşı direnip sabredin, bu dirençte birbirinizle dayanışma içinde olun ve düşmana karşı kenetlenin, Allah’a karşı sorumluluğunuzu yerine getirin ki kurtuluşa eresiniz. 2/177, 6/34, 11/120 42/39, 61/4

Siz ey iman edenler! Zorluklara karşı direnin, direnişte birbirinizle dayanışma içinde olun, (imana) nöbetçi olun[⁷¹¹] ve Allah’a karşı sorumluluk bilincini kuşanın ki ebedî saadete erebilesiniz.[⁷¹²]

[711] Râbıtû, “irtibatı kesmeyin” şeklinde de anlaşılabilir. Aslında ribât nöbet tutulan yerdir. Zımnen: imana saray olan yüreğinizin kapısında şeytan... Devamı..

Ey iman edenler, sabır (ve sebat) edin (düşmanlarınızla) sabır yarışı yapın, (onlara galebe çalın. Sınırlarda) nöbet bekleyin (yurdunuzu çiğnetmeyin) ve Allah'tan korkun ki, (dünyada) başarıya ve (ahirette de) kurtuluşa hak kazanabilesiniz!

Ey inananlar, sabredin, sabırlaşın/direnin. (İslama) bağlı kalın ve Allah’tan korkun ki, başarıya eresiniz.

Ey imân edenler! Sabrediniz, sabır yarışında bulununuz ve nöbet bekleyiniz ve Allah Teâlâ' dan korkunuz ki, felâh bulabilesiniz.

Ey iman edenler! Sabredin! Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin! Cihad için daima hazırlıklı ve uyanık bulunun! Ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki felâh bulup başarıya eresiniz. [22, 77]

Allah Teâlâ bu âyette felâh (başarı) sırrını özetlemiştir. 1. Sabır (musîbete karşı sabır, taate devamda sabır ve günahlardan uzak durmada sabır). 2. ... Devamı..

Ey inananlar, sabredin, direnin. Savaşa hazırlıklı, uyanık bulunun ve Allah'tan korkun ki, başarıya eresiniz.

Ey Mü'minler! 'İbâdet ve tâ'atin meşâkkatlerine ve size isâbet iden mesâ'îb ve belâya sabır idin, harbin şedâidine karşı sabır ve sebâta cehd iyleyin ve serhadlerde düşmana karşı nöbetci olun ve Allâh Te'âlâ'ya ittikâ idin taki necât ve felâha iresiniz.

Ey inanıp güvenenler! Sabredin, sabırda yarışın, düşmanlarınıza karşı uyanık olun ve Allah'tan çekinerek kendinizi koruyun ki umduğunuza kavuşabilesiniz.

Ey iman edenler, Sabredin, (kafirlere karşı) dirençli olun, temkinli olun, Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.

Ey iman edenler! Sabredin; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın; cihad için hazırlıklı olun ve Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Ey iman sahipleri! Sabredin, sabır yarışı yapın, nöbet tutarak savaşa hazırlıklı bulunun ve Allah'tan sakının ki, kurtuluşa erebilesiniz.

iy anlar kim įmān getürdiler! ķatlanuñ daħı ķatlanmaķda ġālib oluñ. daħı sınurda duruñuz. daħı śaķınuñ Tañrı’dan anuñ-içün kim ķurtılasız.

İy īmān getüren kişiler, ṣabr eyleñüz, biri birüñüze daḫı ṣabr eylemegibuyuruñuz. Ġazā‐y‐ıçun atlar daḫı baġlañuz, daḫı Tañrıdan ḳorḳuñuz. Olakim dünyā ve āḫiret ḫayrına yitişesiz.

Ey iman gətirənlər! (Dində vacib olan hökmləri yerinə yetirməyin zəhmətinə, düçar olduğunuz bəlalara) səbr edin, (Allahın düşmənlərinə qələbə çalmaq uğrundakı müharibə və döyüşlərdə sizə üz verən müsibət və çətinliklərə) dözün, (sərhəd boyu növbədə durub cihada) hazır olun və Allahdan qorxun ki, bəlkə, nicat tapasınız!

O ye who believe! Endure, outdo all others in endurance, be ready, and observe your duty to Allah, in order that ye may succeed.

O ye who believe! Persevere in patience(502) and constancy; vie in such perseverance; strengthen each other; and fear Allah. that ye may prosper.(503)

502 The full meaning of Sabr is to be understood here, viz.: patience, perseverance, constancy, self-restraint, refusing to be cowed down. These virtu... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.