20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 168. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne kâlû li-iḣvânihim veka’adû lev etâ’ûnâ mâ kutilû(k) kul fedraû ‘an enfusikumu-lmevte in kuntum sâdikîn(e)

Onlar öyle kişilerdir ki otururlar da kardeşlerine, eğer derler, bizi dinleselerdi öldürülmeyeceklerdi. De ki: Ölümü çevirin kendinizden sözünüz doğruysa.

Onlar, kendileri evlerinde oturup (sefere çıkan) kardeşleri için: "Eğer bize uyuverip (cihada gitmeselerdi), öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse" (görelim).

Savaştan geri kalıp evlerinde oturarak öldürülen kardeşleri hakkında, sonradan “Bizi dinleselerdi, öldürülmezlerdi” diyenlere söyle: “Eğer doğruysanız, ölümü engellesenize.”

Evlerinde oturup da, kardeşlerine:
“Bize uysalardı, öldürülmezlerdi” diyenlere:
“Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırın, bakalım” de.

Onlar kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri hakkında: "Eğer bizim sözümüzü tutsalardı öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz ölümü kendinizden savın bakalım!."

Onlar, oturup da kardeşleri için: 'Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi' diyenlerdir. De ki: 'Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse.'

Uhud gününde Medine'de oturup, savaşta ölen yakınları hakkında: “- Eğer bizi dinleselerdi ölmiyeceklerdi” diyen o münafıklara şöyle söyle: “- Öyle ise, kendinizden ölümü geri çevirin, eğer sadıklardansanız.”

Onlar ki; savaştan geri kalıp oturdular ve kardeşleri için: “Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi” dediler. Sen söyle: “Eğer doğru iseniz, başınıza gelecek ölümü (giderebilirseniz) giderin.”

Evlerinde oturup da kardeşleri hakkında “Bize uysalardı öldürülmezlerdi” diyenlere, “Eğer doğru sözlü insanlar iseniz canlarınızı ölümden kurtarınız bakalım” de!

«Evlerinde oturarak onlar bize uysaydı öldürülmezlerdi» derler kardeşlerine, diyesin ki : «Eğer siz gerçekseniz, uzak tutun kendinizi ölümden»

(Uhud gününde Medine'de) kendileri oturup (savaşta şehit olan) kardeşleri için: “Bizi dinlemiş olsalardı, öldürülmezlerdi” diyen o münafıklara şöyle de: “Eğer doğru sözlüler iseniz, (vakti geldiğinde) ölümü kendinizden savın bakalım!”

Hânelerinde oturdukları halde "Eğer kardaşlarımız bizi dinliye idiler maktûl olmazlardı" diyenlere "Eğer sözünüzde sâdık iseniz ölümden kurtulunuz görelim" cevâbını vir.

Onlar oturup, kardeşleri için: "Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz, ölümü kendinizden savın".

(Onlar), kendileri oturup kaldıkları hâlde kardeşleri için, “Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi” diyen kimselerdir. De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü savın.”

Onlar, oturup kardeşleri hakkında, “Bizi dinleselerdi öldürülmezlerdi” diyenlerdir. De ki: “Eğer sözünüzde doğru iseniz, ölümü başınızdan savın!”

(Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında: «Bize uysalardı öldürülmezlerdi» diyenlere, «Eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!» de.

Onlar oturup, akrabaları için şunu söylediler: "Bize uysalardı öldürülmeyeceklerdi." De ki, "Ölümü kendinizden savın da doğru sözlü olduğunuzu kanıtlayın."

Kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: "Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi" dediler. Onlara de ki: "Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırınız".

onlar ki oturdular da muharebeye giden ihvanları için «bizi dinleselerdi katl olunmazlardı» dediler, deki haydin o halde kendinizden ölümü def'edin eğer gerçeseniz

(Uhud’a cihada gitmeyip evde) oturan (munâfık) lar, (îmân ehli olup da şehit olan) kardeşleri (yakınları) hakkında, “Eğer bize itaat etselerdi (Medine’de kalsalardı) ölmezlerdi!” demişlerdi. Onlara de ki: *“Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz (eceliniz geldiği zaman) ölümü kendinizden savın.

* “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz (eceliniz geldiği zaman) ölümü kendinizden savın”; Bu âyet-i kerîme, bâtıl iddiâları hususunda munâfıkları ... Devamı..

Savaşa katılmayanlar, kardeşleri için: “Eğer onlar bize uysalardı öldürülmezlerdi.” dediler. De ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, o zaman ölümü kendinizden savın.”.

Kendileri (evlerinde) oturarak kardeşlerine: «Eğer bizi dinleselerdi ölmeyeceklerdi» diyen o adamlara de ki: «öyle ise kendi nefislerinizden ölümü geri çevirin, eğer doğrucu (adam) larsanız».

Onlar ki (savaşa gitmeyip, evlerinde) oturdukları hâlde, (Uhud günü şehîd edilen)kardeşleri için: “Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi!” dediler. (Ey Habîbim!) De ki: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi kendinizden ölümü def' edin!”

Savaşa gitmeyip oturdukları halde, (savaşta ölen) kardeşleri için, “Eğer bizi dinleyip savaşa gitmeselerdi ölmezlerdi” diyenlere “Eğer söylediklerinizde samimi iseniz ölümü kendinizden uzaklaştırın” de.

O kimseler ki geride kalıp da din kardeşleri için şunu dediler: "Eğer bizim sözümüzü dinlemiş olsalardı öldürülmiyeceklerdi." Sen onlara de ki: "Eğer siz doğru sözlü kimselerseniz ölümü kendinizden uzaklaştırın bakalım."

Oturarak [⁴], din kardeşleri hakkında da «onlar bize itaat etselerdi [⁵] maktul olmazlardı» diyen münafıklara de ki «haydi bakalım sözünüzde gerçek iseniz kendinizden ölümü defedin» [⁶].

[4] Medine'de Uhut günü evlerine kapanarak.[5] Bizi dinleyip Medine'de kalsalardı.[6] Elinizden gelirse ölüme çare bulun.

(Evlerinde) oturup da kardeşleri için “Bizim sözümüzü tutsalardı, öldürülmezlerdi” diyenlere gelince, onlara deki: “Eğer doğru sözlü iseniz (haydi) ölümü başınızdan defediniz!”

Onlar oturup kardeşleri için, “Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi” dediler. De ki: “Eğer doğru sözlü iseniz, ölümü kendinizden savın.”

Onlar, hem kendileri savaştan kaçıp evlerinde oturdular, hem de şehit düşen dost ve akrabaları hakkında:
“Eğer sözümüzü dinleselerdi, o gün orada öldürülmüş olmayacaklardı!” dediler. Onlara de ki:
“Eğer “Peygamberle birlikte savaşa katılanlar, bizi dinleyip evlerinde otursalardı ölmeyeceklerdi.” şeklindeki iddianızda gerçekten samîmî iseniz, haydi kendinizi ölümden kurtarsanıza! Kendinizi kurtarmaya gücünüz yokken, Allah için ölenleri kınamaya ne hakkınız var?
Onun için, ey mümin!

Kendi kardeşleri için:
-“Bize uysalardı, öldürülmezlerdi” dedi-durdular.
De ki:
-“Doğru söyleyen / sadık idiyseniz, hadi, Ölüm’ü nefislerinizden savın!”.

Hattâ kardeşleri için oturdukları yerden: " bizi dinleselerdi, öldürülmezlerdi " diyenler oldu. Resulüm! bu gibilere şunu söyle: " Eğer samimi iseniz, hadi siz de ölüme engel olun."

Onlar evlerinde oturup kaldıkları halde kardeşleri için, "Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi!" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü uzaklaştırın!"

(Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında “Bize uysalardı öldürülmezlerdi.” diyorlardı. De ki: “Doğruysanız kendinizden ölümü savın!”

Onlar, (bir de) kendileri (evlerinde) oturup, (savaşa katılan) kardeşleri için: “Eğer onlar da bize uysalardı öldürülmezlerdi” dediler.¹ (Sen) onlara: “Eğer doğru söylüyorsanız, haydi kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım!” de.

1 Bu sözü söyleyenin de Abdullah b. Übey olduğu rivâyet edilmektedir. Bu sözde; münafıkların Müslümanları savaşa gitmekten engellemek için teşvikte bu... Devamı..

kendilerini [savaştan] geri tutanlar, [öldürülen] kardeşleri hakkında, [sonradan,] “Bizi dinleselerdi öldürülmüş olmayacaklardı” dediler. De ki: “Peki, sözünüzde samimi iseniz ölümü başınızdan savın bakalım!”

“Savaşa katılmayıp evlerinde oturanlar, savaşa katılan kardeşlerine, bizi dinleselerdi şimdi öldürülmüş olmayacaklardı.” Dediler. De ki; “Haydi sözünüzde doğruysanız başınıza geldiğinde ölümü kendinizden savın.” 2/96, 62/6.... 8

kendileri evlerinde oturdukları hâlde, kardeşleri hakkında şöyle dediklerini: “Eğer bize uysalardı, öldürülmüş olmayacaklardı”. De ki: “Hadi eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız, başınızdan savın bakalım ölümü?”

(Ey Muhammed) Evlerinde oturup da (savaşa giden) kardeşleri hakkında "Eğer bizi dinlemiş olsalardı, ölmeyeceklerdi!" diyen o adamlara de ki: "Eğer sözünüzde sadık kimselerseniz, kendinizi ölümden kurtarsanıza!

(Onlar), kendileri oturup kaldıkları hâlde kardeşleri için, "Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü savın. "

Onlar ki, kendileri oturdukları halde kardeşleri için «Eğer bize itaat etseydiler öldürülmezler idi,» dediler. De ki: «Öyle ise kendi nefislerinizden ölümü defediniz! Eğer sâdık kimseler iseniz.»

Onlar o münafıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp (bilgiçlik taslayarak) savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: “Sözümüze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi. ” derler. De ki: “Eğer, iddianızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım! ”

(Savaştan geri kalıp) Oturarak, kardeşleri için "Bizim sözümüzü tutsalardı, öldürülmezlerdi." diyenlere söyle: "Eğer doğru iseniz, kendinizden ölümü savınız!"

Medîne'de oturub harbe çıkmayan münâfıklar ihvân ve ehibbâları içün "Eğer bizim sözimizi dinleyüb itâ'at itmiş olsalardı katl olunmazlardı" didiler. (Yâ Muhammed) Onlara di ki: Eğer sözinizde sâdıklardan iseniz kendi nefsinizden ölümi def' idiniz.[¹]

[1] Uhud güni da'vet olundukları halde usûl-ü kıtâli bilmediklerini bahâne iderek Medîne'de kalmış olan münâfıklar Uhud hezîmetinden sonra "Eğer bizin... Devamı..

Oturdukları yerden, kardeşleri için şöyle diyorlardı: "Bizi dinleselerdi öldürülmezlerdi.” De ki "İddianızda haklı iseniz kendi ölümünüzü engelleyin.”

Oturdukları yerden, öldürülen kardeşleri için: -Bize uysalardı öldürülmezlerdi, diyen kimselere de ki:-Haydi, doğru söylüyorsanız, ölümü kendinizden savın!

Evlerinde oturup da şehit kardeşleri için “Bizi dinleseler öldürülmezlerdi” diyenlere sen de ki: Eğer doğru söylüyorsanız, ölümü kendinizden uzaklaştırın.

Yerlerinde oturup da kardeşleri için, "Bizi dinlemiş olsalardı öldürülmeyeceklerdi." diyenlere şöyle söyle: "Eğer doğru sözlüler iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü!"

anlar kim eyittiler ķarındaşlarına, ol ḥālde kim oturdılar “eger boyun vireler-idi bize, depelenmeyelerdi. eyit: “yıġuñ gendüzülerüñüzden ölümi, eger olasız girçekler.”

Ol kişiler ki eyitdiler ḳardaşlarına oturduḳları ḥālde, eger bizüm sözümüzeuysalardı kimesne özlerin öldürmezdi. Eyit: Pes ḳaytaruñuz nefslerüñüz‐den ölmegi, eger siz girçekler‐iseñüz.

(Müharibəyə getməyib Mədinədə evlərində) oturan və (müharibəyə getmiş) qardaşları haqqında: “Əgər onlar sözümüzə qulaq assaydılar, öldürülməzdilər”, - deyənlərə (Ya Rəsulum!) söylə: “Əgər doğru deyirsinizsə, onda (bacarın) ölümü özünüzdən uzaqlaşdırın!”

Those who, while they sat at home, said of their brethren (who were fighting for the cause of Allah): If they had been guided by us they would not have been slain. Say (unto them, O Muhammad): Then avert death from yourselves if ye are truthful.

(They are) the ones that say, (of their brethren slain), while they themselves sit (at ease): "If only they had listened to us they would not have been slain." Say: "Avert death from your own selves, if ye speak the truth."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.