18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 151. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Senulkî fî kulûbi-lleżîne keferû-rru’be bimâ eşrakû bi(A)llâhi mâ lem yunezzil bihi sultânâ(en)(s) veme/vâhumu-nnâr(u)(c) vebi/se meśvâ-zzâlimîn(e)

Hiçbir şeye dayanmaksızın Allah'a şirk koştuklarından dolayı kafirlerin yüreklerine yakında bir korkudur salacağız. Ateştir yurtları onların ve zalimlerin barınacağı yer, ne de kötüdür.

Kendisi hakkında (Kur’an’da) hiçbir güçlü ve geçerli delil indirmediği şeyi (İslam’a aykırı işleri ve kişileri) Allah’a ortak koştuklarından (onların bâtıl görüşlerini ve girişimlerini, İslam’ın emriymiş gibi saydıklarından) dolayı, küfre girenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür. (Ve cehennem ne çetin bir azap mekânıdır.)

Allah'tan başka varlıklara, O'nun hiçbir zaman yetki tanımadığı şeylere ilahlık yakıştırdıklarından dolayı, gerçekleri örtbas edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların gidecekleri yer ateştir, cehennemdir. Ne kötüdür varlık sebebine aykırı davrananların gideceği yer.

Allah'ın haklarında hiçbir ferman, hiçbir yetki indirmediklerini, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında ona ortak koşmaları, âhiret hayatını, hesap ve mükâfatı inkâr etmeleri sebebiyle kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin kalplerine, akıllarına korku yerleştireceğiz. Onların mekânları ateştir. İnkârda, isyanda ısrar eden, Allah'ın kullarını, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin devamlı ikametgâhları ne kötüdür.

Allah'a, hakkında hiçbir delil indirmiş olmadığı şeyi ortak koşmalarından dolayı inkarcıların kalplerine korku sokacağız. Onların barınakları da ateştir. Zalimlerin varacakları yer ne kadar kötüdür!

Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür.

Kâfirlerin kalblerine yakında korku düşüreceğiz, şu sebeple ki: Onlar, ibadet edilmesi hususunda Allah'ın hiç bir delil ve hüccet indirmediği put gibi varlıkları, Allah'a ortak koşmuşlardı. Onların varacağı yer cehennemdir. O zâlimlerin yatağı ne de kötüdür!...

Allah’ın indirdiği bir delil olmaksızın Allah’a eş koştuklarından dolayı, o kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Onların son sığınakları da ateştir. Zalimlerin yerleşeceği en kötü yer orasıdır.

Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalplerine yakında korku salacağız. Gidecekleri yer de ateştir. Zâlimlerin varacağı yer ne kötüdür!

İndirilmiş hiçbir belgeleri yok iken, Allaha eş koşmuş olduklarıyçin kâfirlerin gönlüne korku salarız, ateştir onların barınakları, zalimlerin durağı ne de kötü bir yerdir

Hakkında (Allah'ın) hiçbir delil indirmediği şeyleri (tanrısal niteliklerle yücelterek veya mutlak otorite kabul ederek ya da servet, makam ve şöhret gibi değerleri amaç haline getirerek) Allah'a ortak koşmalarından (ya da Allah'ın önüne geçirmelerinden) dolayı, inkâra şartlananların ve zulmedenlerin kalplerine korku salacağız ki (dünyada hep kaygı ve endişe içinde yaşasınlar). Onların gidecekleri yer de ateştir. Zalimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür!

Biz kâfirlerin kalbine dehşet saçacağız. Çünki bilâ hüccet Allâh’a işrâk iyledikleri içün meskenleri ateşdir, zâlimlerin meskenleri ne kadar fenâdır.

Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmalarından ötürü, inkar edenlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer cehennemdir. Zalimlerin durağı ne kötüdür!

Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koştuklarından dolayı; inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Barınakları da cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür.

Kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar, hakkında Allah’ın hiçbir delil indirmediği şeyi O’na ortak koştular. Onların varacağı yer cehennemdir. Zalimlerin durağı ne kötüdür!

Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalplerine yakında korku salacağız. Gidecekleri yer de cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!

 Bu âyet, Allah’a inanmanın verdiği moral gücünden yoksun olanların kalplerini kısa zamanda korku saracağını ifade etmektedir. Nitekim, bu âyetlerde b... Devamı..

Güçsüz ve yetkisiz kişileri ALLAH'a ortak koştukları için inkarcıların kalplerine korku salacağız. Yerleri ateştir. Zalimlerin durağı ne kötü!

Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmalarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların yurtları ateştir. Zalimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür!

Allahın hiç bir bürhan indirmediği şeyleri ona şerik koştukları için biz o kâfirlerin kalblerine korku düşüreceğiz, onların varacakları yer, Cehennemdir, ne de kötüdür o zalimler yatağı

Hakkında hiçbir delil bildirilmeyen şeyleri Allah’a ortak koştuklarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Gidecekleri yer de (ebedî) cehennemdir. Zâlimlerin varacağı yer ne kötüdür.

Yetki verdiğine dair, hakkında hiçbir kanıt indirmediği varlıklara, ilahlık yakıştırmalarından dolayı, gerçeği yalanlayan nankörlerin kalplerine korku salacağız. Onların varacakları yer ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.

Hakkında Allah'ın hiç bir huccet indirmediği şeyleri Ona eş tanıdıklarından dolayı küfr (ve inkâr) edenlerin kalblerine korku salacağız. Onların yurdları ateşdir. Zalimlerin dönüb varacağı yer ne kötüdür!.

Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaları sebebiyle, inkâr edenlerin kalblerine korku salacağız!(2) Varacakları yer de ateştir. Zâlimlerin kalacağı yer ise ne kötüdür!

(2)Uhud Savaşı gününde üstünlük kâfirlerde iken Allah, onların kalblerine korku saldı ve zâhirde hiçbir sebeb yokken kaçtılar. (Râzî, c. 5/9, 34)“Evet... Devamı..

Onlara sağlam bir delil indirmediği halde, Allah’a şirk koşmaları sebebiyle, gerçeği inkâr edenlerin kalplerine şüphe salacağız. Onların (kıyamet günü) sığınacakları yer ateş dir. Haksızlık yapanların mekânları ne kadar kötüdür.

Biz Allah’ı tanımayanların yüreğine korku salacağız. Çünkü onlar ellerinde hiç bir dayanak yokken Allah’a eş koştular. Onların varacakları yer ateştir. Kıyıcıların durağı ne kötüdür.

Allah/a şerik koşmaları hususunda Allah hiçbir hüccet indirmemiş iken Allah/a şerik koştuklarından nâşi, onların kalplerine dehşet ilka edeceğiz. Onların yurtları ateştir. Zalimlerin barındıkları yer ne kötüdür!

Biz, Allah’ın kendilerine hiçbir güç [sultân] indirmediği şeyleri Allah’a ortak koşmalarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku [ru’b] salacağız. Onların son durağı ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!

Hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmalarından ötürü, küfre sapanların kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimlerin konaklama yeri pek de kötüdür!

Haram helâl sınırlarını belirleme, değer yargıları oluşturma, emirlerine kayıtsız şartsız itaat edilme gibi konularda, kendilerine yetki verildiğine dâir Allah’ın Kitap veya Elçisi aracılığıyla hiçbir delil göndermediği varlıkları tanrısal niteliklerle yücelterek veya birtakım varlıkları itaat edilecek mutlak otorite kabul ederek yahut servet, güç, makam, şöhret gibi değerleri hayatın biricik ölçüsü hâline getirerek O’na ortak koştuklarından dolayı, kâfirlerin yüreğine korku salacağım. Siz Allah yolunda olduğunuz sürece, sizinle göğüs göğse çarpışmaktan ödleri kopacaktır. Dünyada hep korku ve endişe içinde yaşayacaklar ve sonunda, varacakları yer ateş olacaktır. Zâlimlerin kalacağı yer, gerçekten ne kötüdür!
Şimdi, “Allah bize madem bunca vaatlerde bulunuyor, o hâlde neden Uhud savaşında bu felâkete uğradık?” diyorsanız, iyi dinleyin:

Hakkında bir delil indirmediği şeyleri Allah’a şirk / ortak koştukları sebebiyle inkâr edenlerin kalbine Ürküntü / Korku salacağız.
Onların barınağı Ateş’tir.
Zâlimler’in varacağı yer ne kötüdür!

Biz inkarcıların kalplerine korku salacağız. Çünkü hiç aslı astarı olmayan şeyleri, Allah ile bir tutuyorlar. Onların yegane sığınağı ateştir. Kendilerine saygısızlık edenlerin olacağı budur...

Allah’ın hakkında hiçbir delil göndermediği şeyleri Allah adına söyleyerek Allah’ı kendi sözlerine ortak etmek, ya da kendi sözleriyle Allah’ın sözlerini aynı kefeye koymak, Allah ile bilgide ortak olmak demektir. Hiçbir insan Allah ile bilgide ortak olamaz. Böylelerinin kalplerine korku salacağız. Onların ahiretteki barınakları cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür.

Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koşmaları sebebiyle, kâfir olanların kalplerine yakında korku salacağız. [*] Onların barınağı ateştir. Zalimlerin yeri ne kötüdür!

Burada geçen [er-ru‘b] kelimesi yürekleri adeta hoplatan, son derece etkili korku demektir. Anlaşılıyor ki şirk denen inanç bozukluğunun sonu “korku”d... Devamı..

Biz, o kâfirlerin kalplerine; Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Ona eş koşmaları sebebiyle, bir korku salacağız. Onların son barınma yerleri, ateştir ve o zalimlerin barınağı ne kadar da kötüdür.

Allah’tan başka varlıklara -O’nun hiçbir zaman yetki tanımadığı ¹⁰⁶ şeylere- ilahlık yakıştırdıklarından dolayı, hakikati inkara şartlanmış olanların kalplerine korku salacağız; onların son durağı ateştir, ne kötüdür zalimlerin meskeni!

106 Yani, O’nun hiçbir zaman müsaade etmeyeceği. Benim çevirimde “hiçbir zaman” zarfının kullanılması, zamanda sürekliliğe işaret eden lem yunezzil (l... Devamı..

Hakkında hiçbir delil ve belge indirmediği şeyi, Allah’a ortak koştukları için kâfirlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir, ne berbattır şirk koşan zalimlerin barınağı. 7/33, 12/40

Hiçbir delile dayanmadan Allah’a şirk koşmalarından dolayı kâfirlerin yüreklerine korku salacağız.[⁶⁷²] Nitekim onların son durağı ateştir: ne berbattır zalimlerin meskeni!

[672] er-Ru’b daha çok kaynağı dışarıda olan “korku” için kullanılır.

Allah'ın (kendilerine ibadete izin verildiği) hakkında hiçbir delil indirmiş olmadığı şeyleri (putları) O'na ortak koştuklarından dolayı, müşriklerin kalblerine yakında korku salacağız, (size karşı tekrar hücuma cesaret edemeyeceklerdir) Onların (sonunda) varacakları yer de cehennemdir, orası ne feci bir son duraktır!

(Nitekim Uhud’da Müşrikler önemli bir sonuç almalarına rağmen saldırıya cesaret gösterememişler, kalplerine korku girmiş ve geri dönmüşlerdi.)... Devamı..

Allâh’ın, kendilerine hiçbir delil indirmediği şeyleri, Allah’a ortak koştuklarından dolayı inkâr edenlerin kalblerine korku salacağız; gidecekleri yer de cehennemdir! Zâlimlerin varacağı yer, ne kötüdür!

Hakkında Cenâb-ı Allah'ın hiçbir hüccet indirmemiş olduğu şeyleri O'na ortak tanıdıklarından dolayı kâfirlerin kalblerine yakında korku düşüreceğiz. Onların gidecekleri yer cehennemdir. O zalimlerin duracakları yer ne kadar fenadır.

O kâfirler, Allah'ın, tanrılıklarını kabul ettiğine dair hiç bir delil indirmediği birtakım nesneleri Allah'a ortak saydıkları için, Onların kalplerine korku salacağız. Onların gidecekleri yer cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!

Allah'ın, kendilerine hiçbir güç (vermediği, haklarında hiçbir delil) indirmediği şeyleri, Allah'a ortak koştuklarından dolayı inkar edenlerin kalblerine korku salacağız; gidecekleri yer de cehennemdir! Zalimlerin varacağı yer, ne kötüdür!

Ellerinde bir huccet ve burhân olmadığı halde Allâh Te'âlâ'ya şirk iyledikleri sebebiyle kâfirlerin kalblerine korku koyarız. Onların mekân ve me'vâları cehennemdir ve cehennem de zâlimlere ne fenâ bir mahall-i ikāmetdir.

Kâfirlerin[1] kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar, Allah’ın indirdiği bir delile dayanmadan O’na ortaklar koşmuşlardır[2]. Varıp kalacakları yer cehennemdir. Bu yanlışı yapanların yerleşecekleri yer ne kötüdür!

[1] Âyetleri görmezlikten gelenlerin. [2] Allah'ın kitabına rağmen icma ve kıyas gibi deliller oluşturup yeni hükümler ortaya koyanlar bu kapsama gire... Devamı..

Hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koştukları için kafirlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.

Allah'ın hiçbir delil indirmediği şeyleri Ona ortak koştukları için, Biz o kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimler için ne kötü bir yerdir orası!

Allah'ın, kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştukları için, küfre sapanların kalplerine korku salacağız. Barınakları ateştir onların. Ne kötüdür o zalimlerin varacakları yer!

bıraġavuz göñüllerine anlaruñ kim kāfir oldılar, ķorķu; andan ötürü kim ortaķ eylediler Tañrı’ya, anı kim indürmedi anuñ-ile ḥüccet. daħı dönecek yiri anlaruñ oddur. daħı ne yavuz žālimler ŧuraġı yirį

Bıraḳur‐biz yüreklerine kāfirlerüñ ḳorḳuyı, şirk getürdükleri sebebi‐y‐le,Tañrı Ta‘ālāya ḥüccet delīl gelmeksüz. Anlaruñ varacaḳ yiri ṭamu odıdur,daḫı ne yaman varacaḳ yirdür o ẓālimlere.

Haqqında heç bir dəlil nazil etmədiyi şeyi Allaha şərik qoşduqlarına görə kafirlərin ürəklərinə qorxu salarıq. Onların yeri Cəhənnəmdir. Zülm edənlərin sığınacaqları yer nə pisdir!

We shall cast terror into the hearts of those who disbelieve because they ascribe unto Allah partners, for which no warrant hath been revealed. Their habitation is the Fire, and hapless the abode of the wrong doers.

Soon shall We cast terror into the hearts of the Unbelievers, for that they joined companions with Allah, for which He had sent no authority: their abode will be the Fire: And evil is the home of the wrongdoers!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.