Velâ tebḣasû-nnâse eşyâehum velâ ta’śev fî-l-ardi mufsidîn(e)
İnsanların haklarından hiçbir şeyi eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncu olmayın.
"İnsanların eşyasını değerden düşürüp-eksiltmeyin (emeği ve üretimi sömürmeyin, karaborsacılığa ve faiz sahtekârlığına yönelmeyin) ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın. (Karşılıksız para basarak, emeğin ve üretimin hakkını çalmayın.)"
İnsanların hakettikleri şeylerden, yoksun bırakmayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak, karışıklık çıkarmayın.
“İnsanların mallarını eksik teslim etmeyin, değerlerini düşürmeyin, bedellerini eksik ödemeyin, mallarını kötülemeyin, haksız rekabet yapmayın, aldatarak, hile yaparak, fırsat kollayarak, gasp ederek insanların haklarını zayi etmeyin, zayiine sebep olmayın. Yeryüzünde, ülkede kurulu nizamı bozmaya soyunarak, bozgunculara katılarak bozgunculuğu, kargaşayı, nankörlüğü, küfrü devam ettirmeyin.”
İnsanların haklarını kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
'İnsanların eşyasını değerden düşürüp-eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.'
İnsanların mal ve haklarını düşürmeyin ve yeryüzünü yağmacılıkla, ihtilâlcilikle fesada vermeyin.
İnsanlara eşyalarını eksik olarak vermeyin. Ve yeryüzünde bozguncular olarak koşturmayın.
“İnsanların eşyalarını eksiltmeyiniz! Yeryüzünde kesinlikle bozgunculuk yapmayınız!”
Hiç kimsenin bir şeyinden kesmeyin, yeryüzünde kötülükle, fesat çıkarmayınız
İnsanların mallarına düşük değer biçmeyin! Yeryüzünde kargaşa çıkarıp düzeni bozmayın!”
177-184. Şu’ayb ânlara: "Allâh’dan korkmayacak mısınız? Ben size emîn bir rasûl olarak geliyorum. Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Ben sizden hiç bir ücret istemem. Benim ücretimi rabbu’l ’âlemîn virir. Kileyi iyi doldırınız, kimseyi ızrâr itmeyiniz. Doğrı ölçi ile ölçiniz. Kimsenin malına karşu hîle yapmayınız, arz üzerinde müfsidlik itmeyiniz, sizi ve sizden evvel gelenleri halk idenden korkınız" didi.
177,178,179,180,181,182,183,184. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi.
“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”
İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın, bozgunculuk yaparak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın.
İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
"Halkın hakkını kısmayın ve yeryüzünde kötülük işleyerek karışıklık çıkarmayın."
"Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."
Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yer yüzünü ihtilâlcılıkla fesada vermeyin
İnsanların (mallarına değerinden çok daha düşük değerler biçerek) haklarını eksiltmeyin. Ve yeryüzünde, bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
“İnsanların mallarını değerinden düşürmeyin. Bozgunculuk yaparak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın.”
«İnsanların hakkından bir şey'i kısmayın. Yer (yüzün) de fesadcılar olarak bozgunculuk etmeyin».
“İnsanlara eşyâlarını eksik vermeyin ve yeryüzünde fesad çıkaran kimseler olarak bozgunculuk yapmayın!”
“İnsanların tartı ve ölçü ile aldıklarını eksiltmeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlardan olup da kargaşa çıkarmayın.”
kimsenin hakkını yemeyin, ortalığı karıştırıp düzeni bozmayın.
“İnsanların mallarını eksik vermeyiniz/haklarını kısmayınız. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak kargaşa çıkarmayınız.”
“İnsanların eşyasını değerden düşürüp eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.”
“İnsanları hak ettikleri şeylerden yoksun bırakmayın; batıl davranışlarınızla, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın!”
“İnsanlar’a eşyalarını (değer bakımından) azaltmayın!
Bozgunculuk yapanlar olarak Yeryüzü’nde kargaşa çıkarmayın!”.
İnsanları kendi malıyla aptal yerine koymayın. Malî dengeleri bozarak büyük kârlar peşinde olmayın.
"İnsanların haklarını kısmayın! Yeryüzünde insanların haklarını gasp ederek, zayıfları ezerek fitne ve bozgunculuk yapmayın! Eğer hep kendi çıkarlarınızı ön plana tutarsanız andolsun ki; bozgunculardan olursunuz!"
İnsanların mal ve eşyalarını eksik değer biçerek değerinden düşürmeyin. Böylece memlekette dirlik ve düzeni bozmayın. 2/188
“İnsanların eşyasını çalmayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”
İnsanların haklarını kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
«Ve nâsa eşyalarını noksan yapmayın ve yerde müfsitler olarak fesat çıkarmayın.»
182, 183. Doğru terazi ile tartın, halkın hakkından bir şey kısmayın. Ülkede bozgunculuk yaparak nizamı bozmayın!
İnsanların haklarını kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
"Nâsa mallarını eksik itmeyin ve yeryüzünde fesâda sa'y iderek haddinizi tecâvüz idenlerden olmayın."
İnsanların malını, sinsice eksiltmeyin; bozgunculuk yaparak ortalığı karıştırmayın.
İnsanların eşyalarını değerinden düşürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak, karışıklık çıkarmayın.
“Halkın malını çalıp çırpmayın. Fesat çıkarıp da memleketi birbirine katmayın.
"Halkın eşyasını, değerlerini düşürerek almayın. Yeryüzünde, bozguncular olarak fesat çıkarmayın!"
“daħı eksmeñ ādemįlere nesenelerini daħı fesād eylemeñ yirde fesād eyleyicilerken.”
Daḫı ḫalḳuñ nesneleri[n] eksiltmeñüz, daḫı yir yüzinde fesād eylemeñüz.
İnsanların haqqını azaltmayın! (Camaatın malını əskiltməyin. Kimin haqqı nədirsə, onu da verin!) Yer üzündə fitnə-fəsad törətməyin!
Wring not mankind in their goods, and do not evil, making mischief, in the earth.
"And withhold not things justly due to men, nor do evil in the land, working mischief.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |