19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 128. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke vemin żurriyyetinâ ummeten muslimeten leke veerinâ menâsikenâ vetub ‘aleynâ(s) inneke ente-ttevvâbu-rrahîm(u)

Rabbimiz, bizi sana teslim olmuş kullardan et, soyumuzdan da Müslüman bir ümmet izhar eyle. İbadet yerlerini, ibadetimizin yolunu yordamını göster bize. Tövbe ettikçe tövbemizi kabul et. Şüphe yok ki sen, tövbeleri kabul eden rahimsin.

"Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yerlerini, şekillerini ve ilkelerini öğretip) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve Esirgeyensin."

Ey Rabbimiz! Bizi müslümanlardan eyle ve bizim soyumuzdan sana teslim olacak, gerçekten müslüman bir topluluk çıkar, bize ibadet yollarını ve şekillerini göster ve tevbemizi kabul et. Hiç şüphesiz sen, tevbeleri kabul eden ve çok merhametlisin.

“Ey Rabbimiz, bizi sana boyun eğen, İslâm'ı yaşayan, senin hükmüne razı olan müslümanlar olarak yetiştir. Soyumuzdan yalnız sana boyun eğen, senin hükmüne razı olan müslüman bir ümmet, İslâm'ı yaşayan müslüman bir nesil meydana getir. Bize ibadet edeceğimiz mübarek makamları, ibadetimizin usullerini, yollarını, icra şeklini göster, öğret. Tevbemizi, Sana itaate yönelişimizi, rahmetinle kabul et. Sen, sadece Sen, insanları tevbeye sevkeden ve tevbeleri kabul edensin, engin merhamet sahibisin." diye dua ettiler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 14/40; 25/74.

"Ey Rabbimiz! İkimizi sana teslim olmuş kimseler eyle. Soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet çıkar. Bize ibadet yer ve yöntemlerimizi göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz sen her zaman tevbeleri kabul edensin ve rahmet sahibisin."

'Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin.'

Ey Rabbimiz, bizi sana teslim ve ihlâs sahibi olmakta sabit kıl. Soyumuzdan bir topluluğu da, Sana boyun eğen bir ümmet yap; bize ibadet yollarımızı ve hac vazifelerimizi göster, kusurlarımızı afvedip tevbemizi kabul buyur. Muhakkak ki, Sen tevbeleri kabul edensin, müminlere merhamet buyuransın.

Ey Rabbimiz! Bizi Sana teslim olmuşlardan kıl. Zürriyetimizden de Sana teslim olmuş bir ümmet (toplum) yap. İbadet yerlerimizi bize göster. Tevbemizi kabul et. Hiç şüphesiz Sen tevbeleri kabul eden ve çok acıyansın.”

“Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlar kıl; neslimizden de sana teslim olan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yerlerimizi göster. Tövbemizi kabul et; çünkü sen tövbeleri ziyadesiyle kabul edensin ve çok merhametlisin.”

Ey Tanrımız, bizim ikimizi de sana kulluktan ayırma, bizim uruğumuzdan da, İslâm olan bir ümmet yaratasın sen, bize gösteresin ödevimizi, bizi bağışla, sensin bağışlayıcı, sensin yarlıgayıcı

“Rabbimiz! İkimizi sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tövbemizi kabul buyur. Şüphesiz tövbeleri en güzel şekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin!”

Yâ Rabbi bizi müslim it, zürriyetimiz de ümmet-i müslime olsun bize atf-ı merhamet it, ’ibâdet öğret sen tevbekârları ’afv itmeği seversin, rahîmsin.

"Rabbimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olanlardan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin".

“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.”

Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin.

Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.

"Rabbimiz, ikimizi sana teslim olanlar (müslümanlar) yap. Soyumuzdan da sana teslim olan bir topluluk çıkar. Bize nasıl ibadet edeceğimizi göster, sana yönelmemizi kabul et, kuşkusuz sen yönelişleri kabul edensin, Rahimsin."

Ey bizim Rabbimiz, hem bizim ikimizi yalnız senin için boyun eğen müslümanlar kıl, hem de soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster, tevbemize rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz Tevvâb sensin, Rahîm sensin.

Ey bizim Rabbımız hem bizi yalnız senin için boyun eğen müsliman kıl ve zürriyetimizden yalnız senin için boyun eğen bir ümmeti müslime vücude getir ve bizlere ibadetimizin yollarını göster ve tevbe ettikçe üzerimize rahmetinle bak öyle tevvab, öyle rahîm sensin ancak sen

Rabbimiz, bizi sana teslim olmakta (müslümanlıkta) sabit kıl. Soyumuzu da sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet kıl. Bize (hac ve kurban gibi) ibadetlerimizin yerlerini ve usullerini öğret. (*Zellelerimizi bağışla,) tövbelerimizi kabul et. Şüphesiz ki sen, tövbeleri çokça kabul eden, çok merhamet edensin.

* Zelle: Peygamberlerden bir kasıt olmaksızın, unutarak ya da yanılarak meydana gelen, evlayı terk kabilinden, makamlarına uygun düşmeyen söz veya dav... Devamı..

“Ey Rabb'imiz! Bizi, Sana teslim olanlardan kıl. Bizim soyumuzdan da Sana teslim olan bir toplum yap. Bize, Sana kulluk etme kurallarını göster. Tevbelerimizi kabul et. Kuşkusuz Tevbeleri Kabul Eden, Rahmeti Kesintisiz Olan yalnızca Sen'sin.

«Ey Rabbimiz, ikimizi de sana teslîmiyyetde sabit kıl. Soyumuzdan da (yalınız Sana boyun eğen) müslüman bir ümmet (yetişdir), Bize ibâdet edeceğimiz yerleri (Hac amellerini) göster (öğret), tevbemizi kabul et. Çünkü tevbeleri en çok kabul eden, ve (mü'minleri) hakkıyle esirgeyen Sensin Sen».

“Rabbimiz! Bizi, sana teslîm olan kimseler eyle ve neslimizden sana teslîm olan bir ümmet (çıkar)! Bize, (râzı olacağın hac, kurban gibi) kulluk usûllerimizi göster ve tevbelerimizi kabûl buyur! Şübhesiz ki Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden), Rahîm (merhameti bol olan) ancak sensin!”

“Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan kıl ve soyumuzu da sana teslim olmuş bir topluluk yap. Bize, sana ibadetin yollarını göster ve hatalarımızı bağışla. Çünkü sen hataları bağışlayan ve kullarına acıyansın.”

Ey çalabımız! Bizi, kendini sana verenlerden kıl, bizden gelenleri de, kendini Sana verenler topluluğu olarak yetiştir. Sen bizi tapma yolunu yordamını göster. Bizim tövbemizi onayıcı olan, esirgeyici olan yalnız Sensin.»

Ey Rabbimiz! Bizi sana münkat kıl [⁴] zürriyetimizden [⁵] de sana münkat bir ümmet çıkar, bize menâsikimizi [⁶] göster, tövbemizi kabul buyur. Çünkü tevvap sensin, râhim sensin!

[4] Yahut ihlâsda sabit kıl.[5] Yahut «zürriyetimizden bazılarını».[6] Amal-i hac, taabbüdat.

“Ey Rabbimiz! Biz ikimizi Sana teslim olanlardan kıl. Soyumuzdan da Sana teslim olacak bir topluluk [ummet] eyle! Bize ibadet tarzlarımızı göster! Tevbelerimizi kabul et! Muhakkak ki sen Tevvâb’sın⁸⁴, Rahîm’sin.⁸⁵

84 Et-Tevvâb: Tevbeleri kabul eden. 85 Er-Rahîm: Çok seven, çok bağışlayan, merhamet sahibi.

“Rabbimiz! İkimizi sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da sana teslim olanlardan bir ümmet karar kıl. Bize ibadet yöntemlerimizi göster, tevbemizi kabul buyur; çünkü tevbeleri daima kabul eden ve merhameti bol olan ancak sensin (demişlerdi).”

“Ey Rabb’imiz! Bizleri, sadece Sana boyun eğen dosdoğru birer mümin kıl! Soyumuzdan da,ancak Sana boyun eğecek mümin bir topluluk çıkar! İbâdetlerimizinerede ve nasıl yapacağımızı bize öğret, günahlarımızı bağışla. Zira Sen çok bağışlayıcı, çok merhametlisin.”

“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş / müslüman kıl!
Soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet çıkar!
Bize ibadet şekillerimizi göster!
Bize tevbe kabul et!
Şüphesiz sen, Rahîm Tevvâb’sın!”.

Ya Rab! gönlümüzü sana teslim eyle, torunlarımızı sana hadim eyle. Yolumuzu yönümüzü açık eyle. Ya Rab! sen bize kıyamazsın bizleri sevgi halkana dahil eyle.

"Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş topluluklar kıl. Bize uyacağımız ilkeleri, yasaları bildir. Hatalarımıza karşılık yaptığımız tövbemizi kabul et. Çünkü sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın!"

Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenler(den) kıl; neslimizden de boyun eğen bir ümmet (kıl)! [*] Bize ibadet usullerimizi göster; tevbemizi kabul et! Şüphesiz ki yalnızca sen tevbeleri çok kabul edensin; çok merhametlisin.

Benzer bir dua için bkz. Ahkâf 46:15.

(Ve): “Ey Rabbimiz! İkimizi de Sana eksiksiz îman edenlerden kıl, soyumuzdan gerçekten Müslüman bir ümmet çıkar, bize ibâdet şeklimizi (ve yerimizi)¹ göster ve tevbelerimizi kabul buyur. Şüphesiz Sen, tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edensin.”

1 Menâsik: “Mensek” kelimesinin çoğulu olup kök anlamı, “kendisini ibâdete vermek ve kurban kesmek” demekse de daha çok hac ve kurban ibadetleri için ... Devamı..

“Ey Rabbimiz, bizi Sana teslim olanlardan kıl ve bizim soyumuzdan ¹⁰⁵ Sana teslim olacak bir topluluk çıkar, bize ibadet yollarını göster ve tevbemizi kabul et: şüphesiz yalnız Sensin tevbeleri kabul eden, rahmet dağıtan!”

105 “Bizim soyumuzdan” ifadesi, Hz. İbrahim’in, ilk oğlu olan Hz. İsmail’e işaret eder ve bu işaret Hz. İsmail’in soyundan gelen Peygamber Muhammed (s... Devamı..

Rabbimiz, bizi sana tam teslim olmuş olanlardan eyle ve soyumuzdan da Müslüman ümmet/topluluklar çıkar. Bize ibadet yollarımızı göster ve tövbelerimizi kabul et, zira tövbeleri kabul edip, merhamet eden ancak sensin! 3/135, 20/82

“Rabbimiz! Bizi kayıtsız şartsız sana teslim olan[²⁵⁴] kimselerden eyle! Soyumuzdan da sürekli sana teslim olacak önder topluluklar var et! Bize nasıl kulluk yapacağımızı göster[²⁵⁵] ve bizi affet! Hiç şüphe yok ki sen tevbeleri çokça kabul edensin, rahmetle muamele edensin!

[254] Muslimeyni, lâm ile birlikte “kayıtsız şartsız teslimiyet” vurgusunu kazanır. İbrahim ve İsmail isimleri niçin bin yıllar boyunca milyarlarca yü... Devamı..

Ey Rabbimiz, ikimizi de sana teslim olanlardan kıl. Soyumuzdan da (yalnız sana boyun eğen) müslüman bir ümmet yetiştir. Bize ibadet edeceğimiz yerleri göster (Hac amellerini öğret) tevbemizi de kabul et Şüphe yok ki tevbeleri kabul eden, merhameti çok bol olan ancak Sensin.

Rabbimiz, ikimizi sana teslim olan yap, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar; bize (hac) şeklini ve ilkelerini göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Sen!

«Ya Rabbenâ! Bir de bizleri Sana iki muhlis müslüman kıl ve zürriyetimden de senin için bir müslüman ümmet (vücuda getir). Ve bizlere haccın usulünü göster, tevbelerimizi de kabul buyur. Şüphe yok ki Sen tevvâbsın, rahîmsin» diye de duada bulunuyordu.

Ey bizim Kerîm Rabbimiz! Bizi, yalnız Sana boyun eğen müslüman kıl. Soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gösteren bir Müslüman ümmet yetiştir. Ve bizlere ibadetimizin yollarını göster, tövbelerimizi kabul buyur. Muhakkak ki tövbeleri en güzel şekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin! ” [14, 40; 25, 74]

Rabbimiz, bizi sana teslim olanlar yap, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar; bize ibadet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Sen!

Yâ rabbî! Bizi sana iki teslîm-i mevcûdiyet itmiş kıl ve zürriyetimizden sana teslîm-i mevcûdiyet iden bir ümmet yap ve bizim tevbemizi kabûl buyur. Muhakkak sen tevbeyi kabûl ve kullarına merhamet idicisin.

“Rabbimiz! İkimizi sana teslim olmuş kişiler yap, soyumuzdan gelenlerden de sana teslim olmuş bir toplum oluştur! Bize menâsikimizi (hac ve umre ibadetlerini yapacağımız yerleri) göster[*] ve yönelişimizi (tevbemizi) kabul et! Sana yönelenleri (tevbe edenleri) kabul eden, iyiliği bol olan Sen’sin!”

[*] İbrahim aleyhisselam, "Bize göster" dediği için hac ve umre ibadeti yapılan yerlerin daha önce bilindiği ama kaybolduğu anlaşılır. Kaybolma Nuh tu... Devamı..

Rabbimiz, bizi sana teslim olan iki kul ve soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet çıkar. Bize ibadet yollarımızı göster ve tevbelerimizi kabul et, zira tevbeleri kabul edip, bağışlayan ancak sensin!

“Rabbimiz, bizi yalnız Sana teslim olmuş kullar eyle. Neslimizden de Sana teslim olan bir ümmet yarat. İbadetlerimizin yolunu bize göster, tevbelerimizi kabul et. Çünkü Sen tevbeleri çok kabul edersin ve çok merhametlisin.

"Rabbimiz! Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman/Allah'a teslim olan kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan müslüman bir ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi kabul et! Sen, evet sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahîm'sin, rahmetini cömertçe yayarsın."

“iy çalabumuz! daħı eyle biz ikiyi, boyun virmiş saña; daħı neslümüzden bir bölük ķavmı, boyun virici saña. daħı göster bize bizüm ibādetlerimüz nişānların. daħı tevbe vir bize bayıķ sen tevbe viriciseñ sen tevbe viriciseñ

İy Çalabumuz, bizi ḳılġıl muṭī‘ ve münḳād senüñ tā‘atüñe. Bizüm ẕürriye‐tümüzden daḫı bir ümmet Müselmān eyle. Daḫı göster bize ḥac menāsiki‐ni, tevbemüz daḫı ḳabūl eyle. Taḥḳīḳ sensin tevbeler ḳabūl idici, raḥmet ey‐leyici

(İbrahim və İsmail dedilər: ) “Ey Rəbbimiz! Bizim hər ikimizi Sənə itaətkar (müsəlman), nəslimizdən yetişənləri Sənə təslim olan ümmət (müsəlman) et, bizə (həcc) əməllərimizi (ibadət qaydalarımızı) göstər, tövbəmizi qəbul et! Həqiqətən, Sən tövbələri qəbul edənsən, mərhəmətlisən!”

Our Lord! And make us submissive unto Thee and of our seed a nation submissive unto Thee, and show us our ways of worship, and relent toward us. Lo! Thou, only Thou, art the Relenting, the Merciful.

"Our Lord! make of us Muslims, bowing to Thy (Will), and of our progeny a people Muslim, bowing to Thy (will); and show us our place for the celebration of (due) rites; and turn unto us (in Mercy); for Thou art the Oft-Returning, Most Merciful.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.