25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 45. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekâle-lleżî necâ minhumâ veddekera ba’de ummetin enâ unebbi-ukum bite/vîlihi feersilûn(i)

O iki adamdan biri olan ve zindandan kurtulan adam, nice zaman sonra hatırlayıp ben dedi bu rüyayı yorarım, beni hemen gönderin o zata.

(Zindanda Yusuf’a soru soran) O iki kişiden (cezadan) kurtulmuş olanı (ve sarayda görev alanı), nice zaman sonra hatırlayıvermiş ve: "Ben bunun yorumunu size haber verebilirim, hemen beni (zindana) gönderin" diye (Kraldan izin istemişti).

Zindandaki o iki kişiden kurtulan adam, hayli zaman sonra Yûsuf'u hatırladı da, “Ben size bunun yorumunu haber vereyim, beni hemen zindana gönderin” dedi.

Zindandan kurtulmuş olan genç, bir müddet sonra Yûsuf'u hatırlayarak:
“Ben size o rüyanın tâbirini haber veririm. Yeter ki benim zindana girmeme müsaade edin.” dedi.

O iki kişiden kurtulmuş olanı nice zaman sonra hatırladı ve dedi ki: "Ben size bunun yorumunu haber veririm, hemen beni gönderin."

O (zindandan) kurtulmuş olanı, nice zaman sonra hatırladı ve: 'Ben bunun yorumunu size haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin' dedi.

O iki delikanlıdan idamdan kurtulanı, nice zaman sonra (Yûsuf'u ve kendisine söylediklerini) hatırladı da dedi ki: “- Ben, size onun tâbirini haber veririm, hemen beni (zindandaki Yûsuf'a) gönderin.”

O iki arkadaştan kurtulan ve bir müddet sonra Yusuf’u hatırlayan kişi dedi ki: “Ben, bu rüyanın tevilini size haber vereceğim! Beni gönderin” dedi. (Onu gönderdiler. O Yusuf’a varıp:)

Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra Yûsuf'u hatırlayarak dedi ki: “Ben size rüyanızın yorumunu öğrenip haber veririm, beni hemen zindana gönderin.”

Zindan yoldaşlarından, kurtulmuş olan, bir zaman sonra hatırlayıp dedi ki: «Siz beni gönderiniz, size bunun yorumunu getireyim»

(Tam o sırada zindandaki) o iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yusuf'u) hatırladı ve “Ben size rüyanın yorumunu söyleyebilirim, (ancak bunun için bir mahkûma gitmem lazım) hemen beni (zindana) gönderin” dedi.

Tahlîs olunan iki mahbusdan biri bir kaç seneden beri unutdığı Yûsuf’ı hatırladı "Ben ru’yâyı ta’bîr iden âdem biliyorum gönderiniz gideyim bulayım" didi.

Hapisteki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra Yusuf'u hatırladı ve: "Ben size bunu yorumlayacağım, hele beni gönderin" dedi.

Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yûsuf’u) hatırladı ve, “Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin” dedi.

O iki kişiden, hapisten kurtulup bunca zaman geçtikten sonra Yûsuf’un tembihini hatırlayan genç, “Ben size bu rüyanın yorumunu bildireceğim; beni hemen gönderin” dedi.

(Zindandaki)  iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusuf'u)  hatırlayarak dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana)  gönderin.

O iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra hatırladı ve, "Beni (Yusuf'a) gönderirseniz size onun yorumunu bildireceğim," dedi.

O ikiden kurtulmuş olanı nice zamandan sonra hatırladı da dedi ki: "Ben size o rüyanın tabirini haber veririm, hemen beni gönderin."

O ikisinden kurtulmuş olan da nice zamandan sonra hatırladı da dedi ki: ben size onun te'vilini haber veririm, hemen beni gönderin

O iki kişiden (zindandan) kurtulmuş olanı, nice zaman sonra (Yûsuf’u ve kendisine söylediklerini) hatırladı ve dedi ki: “Ben size bunun yorumunu haber veririm (ancak bunun için bir mahkûma gitmem lazım,) hemen beni (zindana) gönderin.”

Ancak o zaman o iki kişiden kurtulmuş olanı, aradan geçen bunca zamandan sonra hatırladı. Beni hemen gönderin, rüyanın yorumunu ben size söyleyeceğim.

(Zindandaki) iki (arkadaş) dan kurtulanı, nice zaman sonra (Yuusufu) hatırladı da dedi ki: «Ben size onun ta'bîrini haber vereyim. Hemen beni gönderin».

Bunun üzerine (zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra(Yûsuf'u) hatırladı da dedi ki: “Ben size onun ta'bîrini haber veririm; hemen beni (zindana)gönderin!”

(Hapishanede ki) Kurtardığımız iki kişiden birisi olanı, uzun bir zaman sonra hatırladı ve “Beni (hapishaneye) gönderirseniz bu rüyaların yorumunun haberini size getiririm” dedi.

O iki kimseden kurtulanı neden sonra Yusuf’u hatırladı da dedi: "Ben size bu düşün nasıl yorulacağını bildireceğim. Hele beni bir gönderin."

44, 45. Zindandan kurtulan kimse uzun müddet sonra Yusuf u hatırlayarak «— Ben size onun tâbirini haber veriyorum, hele beni gönderin» dedi. Zindana gidip «— Yusuf! Ey çok doğru sözlü! Yedi semiz ineği yedi zayıf inek yiyor, bir de yedi yeşil, yedi kuru başak bulunuyor. Bunun tâbirini bildir, halka [¹] döneyim de onlar da fazl-u şerefini [²] bilmiş olsunlar» dedi.

[1] Padişah ve eshabına veya ahaliye.[2] Veya rüyanın tâbirini.

(Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra [ba’de ummetin] Yûsuf’u hatırladı ve “Ben size onun yorumunu haber veririm. Beni hemen (zindandaki Yûsuf’un yanına) gönderiniz” dedi.

O iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra hatırladı ve “Ben bunun yorumunu size haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin” dedi.

İşte tam o sırada, bir zamanlar Yûsuf’la birlikte hapis yatan iki kişiden biri olan ve onun haber verdiği gibi ölümden kurtulan adam, aradan geçen bunca zaman sonra Yûsuf’un dediklerini hatırladı ve “Ben size bu rüyanın yorumunu söyleyebilirim; bunun için zindandaki bir mahkûmu görmem lâzım, beni hemen hapishaneye gönderin!” dedi.

Kurtulmuş olan kimse bir ümmetten / nice zamandan sonra hatırladı: -“Size onun yorumunu ben bildiririm. Artık beni gönderin!” dedi.

İki hücre arkadaşlarından kurtulanı, neden sonra Yusuf'un sözünü hatırladı: Eski mahkum: " Beni hapishaneye gönderin size yorumunu getireyim " dedi.

Zindandaki iki kişiden kurtulan adam; olay üzerine Yusuf’u hatırladı. Hâlbuki uzun bir süre geçmişti. Kralına; "Efendim ben size rüyanın yorumunu haber verecek birini bulurum! Beni zindana gönderin!" dedi.

(Hapisteki) iki kişiden, kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusuf’u) hatırlayarak: “Ben size onun yorumunu bildiririm; beni hemen (Yusuf’a) gönderin.” demişti.

(Daha önce zindandan) çıkan adam, bir süre sonra (Yûsuf’u) hatırladı ve: “ben bunun yorumunu size haber veririm, hemen beni (zindana) götürün.” dedi.

İşte ancak o zaman, aradan geçen bunca vakitten ⁴⁶ sonra, hapisten kurtulan o iki kişiden biri [Yusuf’u] hatırladı ve: “Bu (rüyanın) işaret ettiği gerçek anlamı ben öğrenip ulaştırabilirim size” dedi, “ama bunun için gitmeme izin verin”. ⁴⁷

46 Hemen bütün müfessirlere göre buradaki ümmet sözcüğü “bir süre” ya da “uzunca bir zaman aralığı” anlamına gelmektedir.47 Açıktır ki burada sâkî, te... Devamı..

O iki zindan arkadaşından biri olan ve kurtulan kişi, aradan geçen bunca zamandan sonra hatırlayıp: “Beni gönderin, onun yorumunu getirip size bildirebilirim.”

İşte o an, iki (zindan arkadaşından) kurtulmuş olan diğeri, aradan geçen bunca vakitten sonra geçmişi hatırlayarak söze girdi: “Ben bunun altında yatan gerçek anlamı öğrenip size bildirebilirim,[¹⁸⁶⁶] fakat önce siz beni (Yusuf’a) gönderin.”

[1866] Nebbee fiilinin geçişli yapısı gereği, kelimenin tam açılımı bizi bu anlama ulaştırır.

(İşte ancak o zaman, zindandaki) İki arkadaştan kurtulan köle Yusuf'u hatırladı ve "Ben size o rüyanın yorumunu haber verebilirim (böyle birini tanıyorum) beni hemen (zindana) gönderin" dedi, (izin alır almaz)

Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, topluluktan sonra (Yûsuf’u) hatırladı ve, "Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin" dedi.

Ve o ikisinden kurtulmuş olan, bir uzunca müddetten sonra hatırladı da dedi ki: «Ben size onun tâbirini haber veririm, beni hemen gönderiniz.»

O iki arkadaştan kurtulanı, aradan geçen bunca zamandan sonra, işte ancak o sırada, Yusuf'u hatırlayıp dedi ki “Rüyanın tabirini size ben bildireceğim. Hele siz beni hapishaneye bir gönderiverin! ”

(Zindandaki) İki kişiden kurtulan (adam), uzun bir süre sonra (bu olay üzerine Yusuf'u) hatırladı da dedi ki: "Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin."

Zindândan necât bulan, müddet-i medîde sonra Yûsuf'ı tahattur iderek: "Ben bu ru'yânın ta'bîrini size haber viririm, beni gönderin didi. (Melikden zindâna gitmek içün müsâ'ade istedi.)

Hapisteki iki kişiden hayatta kalanı neden sonra Yusuf’u hatırladı da dedi ki “Ben size bu rüyanın nasıl çıkacağının haberini getireceğim; beni hemen gönderin.”

Zindandan kurtulmuş olan, uzun bir süreden sonra hatırlayıp:-Beni gönderin ben size onun yorumunu haber vereyim.

İki gençten kurtulmuş olanı, neden sonra hatırladı da “Beni gönderin, size rüyanın tabirini öğrenip geleyim” dedi.

Zındandaki iki adamdan kurtulanı, uzun bir zamandan sonra eskiyi hatırladı da şöyle dedi: "Onun yorumunu size ben haber veririm. Siz beni zındana gönderin."

daħı eyitti ol kim ķurtıldı ol ikiden daħı andı bir zamāndan śoñra “ben ħaber virem size tefsirini pes viribin beni.”

Eyitdi ol iki yigidüñ birisi ki zindānda idi ḳurtulup sāḳī idi fikr eyledi birzamān andan ṣoñra. Sen bize o düş ta‘bīrin ḫaber viresin. Pes gönderdükzindāna, gönderdügümüz vardı.

(Zindandakı) iki (cavan) oğlandan (e’damdan) xilas olan (şərabpaylayan) bir neçə müddətdən sonra (Yusifi) xatırlayıb dedi: “Mən sizə onun yozumunu xəbər verərəm. Bircə məni (zindana – Yusifin yanına) göndərin!”

And he of the two who was released, and (now) at length remembered, said: I am going to announce unto you the interpretation, therefore send me forth.

But the man who had been released, one of the two (who had been in prison) and who now bethought him after (so long) a space of time, said: "I will tell you the truth of its interpretation: send ye me (therefore)."(1702)

1702 At length the cupbearer's conscience was awakened. He thought of Joseph. He (Joseph) was a truthful man, and the cupbearer knew by personal expe... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.